ben diğer bütün sebepleri geçtim. "hayır" dememin en büyük sebebi; cumhurbaşkanının denetlenmesi ve işlediği suç varsa, bu suçun mecliste kabul görüp, daha sonra suçlu bulunarak, anayasa mahkemesi' ne gönderilmesi hususunda yapılan değişikliktir.
teklif edilen ve mecliste kabul edilen madde budur.
"
madde 105 – cumhurbaşkanının, anayasa ve diğer kanunlarda başbakan ve ilgili bakanın imzalarına gerek olmaksızın tek başına yapabileceği belirtilen işlemleri dışındaki bütün kararları, başbakan ve ilgili bakanlarca imzalanır; bu kararlardan başbakan ve ilgili bakan sorumludur.
cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, türkiye büyük millet meclisi üye tam sayısının en az üçte birinin teklifi üzerine, üye tam sayısının en az dörtte üçünün vereceği kararla suçlandırılır.
cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği iddiasıyla türkiye büyük millet meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle soruşturma açılması istenebilir. meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşür ve üye tam sayısının beşte üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilir.
soruşturma açılmasına karar verilmesi halinde, meclisteki siyasi partilerin, güçleri oranında komisyona verebilecekleri üye sayısının üç katı olarak gösterecekleri adaylar arasından her siyasi parti için ayrı ayrı ad çekme suretiyle kurulacak on beş kişilik bir komisyon tarafından soruşturma yapılır. komisyon, soruşturma sonucunu belirten raporunu iki ay içinde meclis başkanlığına sunar. soruşturmanın bu sürede bitirilememesi halinde, komisyona bir aylık yeni ve kesin bir süre verilir.
rapor başkanlığa verildiği tarihten itibaren on gün içinde dağıtılır, dağıtımından itibaren on gün içinde genel kurulda görüşülür. türkiye büyük millet meclisi üye tam sayısının üçte ikisinin gizli oyuyla yüce divana sevk kararı alabilir. yüce divan yargılaması üç ay içerisinde tamamlanır, bu sürede tamamlanamazsa bir defaya mahsus olmak üzere üç aylık ek süre verilir, yargılama bu sürede kesin olarak tamamlanır.
hakkında soruşturma açılmasına karar verilen cumhurbaşkanı seçim kararı alamaz.
yüce divanda seçilmeye engel bir suçtan mahkum edilen cumhurbaşkanının görevi sona erer.
cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra da bu madde hükmü uygulanır."
şimdi burada basit bir hesaplama ile bu işi rakamlara vurduğumuzda ortaya şöyle bir tablo çıkar;
cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcısı ve bakanların suç işledikleri zaman yargılanabilmeleri için önce meclisin 301 milletvekilinin (üye tam sayısının salt çoğunluğu) soruşturma açılmasını istemesi gerekecek. Sonra Meclisin 360 milletvekilinin (3/5 çoğunluk) soruşturma açılmasına karar vermesi gerekecek. daha sonra da yüce divana sevk için meclisin 400 milletvekilinin (2/3 çoğunluk) karar vermesi gerekecek. bu oranlar sağlanamazsa işlediği suç nedeniyle cumhurbaşkanı, cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların yargılanması mümkün olmayacak.
şimdi benim için kızılca kıyamet burada kopuyor. bakanlarının, milletvekillerinin bir memur gibi atanarak seçildiği bir meclis yukarıda bahsedilen rakamları asla çıkartamaz, hatta bırakın bunun böyle bir önergeyi meclise dahi getiremez. Sebebi ise çok basit kimsenin götü yemez. yani sen hem o cumhurbaşkanı tarafından memur olarak meclise konacaksın, hem de o cumhurbaşkanı suç işlemiş mi diye araştırma yapacaksın. bir de anayasa mahkemesi ataması var tabi onu da unutmamak lazım. onları da cumhurbaşkanı atayacak. sonra da kalkıp diyeceksin ki bu anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanına denetleme yolu açılıyor. e kusura bakmayın da hasiktir lan. at yalanı sikeyim inananı. bu bildiğin kendinin ebediyen koruma altına almaktır. milleti bu kadar salak sanmanız da en büyük hatanız ve sonunuz olacaktır.
"hayır" yani nedir ki bu denetlenme, yargılanma korkusu? ne yaptınız da bu kadar yargılanmaktan, denetlenmekten korkuyorsunuz?