Belki başka bir varoluşta karşılaşırız. Çünkü Bu sefer başaramadık bir şekilde o ahengi tutturamadık. istedik mi ? çabaladık mı ? bunları tartışmak artık çokta anlamlı gelmiyor. Tartışmayı konuşmayı birbirimizi anlamayı denedik mi? Her şeyin düzeleceğine değişebileceğine olan ne umudu ne de inancı artık taşımıyoruz. Bunlar çok acı veriyor. Bir umudu taşımanın ilk defa bu kadar ağır olduğunu fark ediyoruz. Beklentiler fazla mıydı hayallerimiz kaf dağının neresine denk gelirdi ? hiç bundan büyük hayal kırıklığıyla karşılaşmadık mı?
Hayal kırıklığıı artık o kadar yoğun o kadar kesif hale geldi ki ete kemiğe büründü nefes alıyor karşımızda, sonra toz oluyor havaya karışıyor nefes aldıkça batıyor ciğerlerimize bazen soğuyup kaskatı kesiliyor zamanla biraz çözülüyor başlıyoruz yan yana yürümeye, biz yana yana olamazken o hep yanımızda oluyor. Sürekli bize bir şeylerin yolunda gitmediğinden değişmesi gerektiğinden bahsediyor. Bazen suçlayıcı bakıyor bazense hüzünlü dokunsak ağlayacak gibi oluyor ağza alınmayacak küfürler savuruyor. Kimi zaman hiç konuşmadan yanımızda bize eşlik eden sadık bir refakatçi, bazen sürekli çığlıklar atıp başımıza ağrılar sokan bir hayalete dönüşüyor. Geceleri en ummadık zamanda uykumuzdan uyandırıp sabahlara kadar karşımızda sorguya çeken bir yargıç kesiliyor. Zaman geçtikçe kayboluyor mu dersin artık sessizliğe daha çok alışıyoruz çünkü. Geçti gidiyor mu bitiyor mu artık bu hayal kırıklığı ile yoksa yaşanmıyor mu dersin...