sosyal hayatımız da para için üç şey söylenir. birincisi, kazanmak. ikincisi, elde tutmak. üçüncüsü de parayı arttırmaktır. bunların üçü de birbirinden farklı yeteneklerdir. bu para örneğini vermemin nedeni, " bazı insanların paraya verdiği değer, insana verdiği değerden fazladır". o yüzdendir ki para üzerinden bu olayı anlamaları daha kolay olabilir.
şimdi adım adım gidelim. öncelikle para kazanmamız gerekiyor. ekonomist değilim ama uğraşan, çabalayan birisi çok absürt şartlar olmadığı sürece para kazanabilir. yani bir kadını kazanmak istiyorsan, emek sarf etmen gerekir. öyle oturduğun yerden "ya bu kadınlarda çok kezban, hiç beni anlamıyorlar. neden kendimi daha zorlayayım ki " dememek gerekir. çalışan, emek harcayan herkes elbette ki istediği kadına ulaşabilecektir. yalnız dediğim gibi çok absürt şartlar olmamalı. örneğin, çok zengin bir kadın vs. fakir oğlan. bu örnekler çoğaltılabilir sadece olayın anlaşılması için verdim.
ikinci adım, parayı elde tutmak. yaşayan insanların büyük bir çoğunluğu para kazanır. yani, istediği kadını bulur ve ilişki aşamasına geçer. fakat burada daha da önemli olan, o parayı elde tutmaktır. aylık 4 bin lira kazanıyorsun fakat harcamaların 5 bin lirayı buluyorsa, ekonomik açıdan bakarsak, her ay bin lira kaybediyorsundur. gerçeği şudur ; paranı elinde tutamıyorsun. kendinin olduğunu sandığın para aslında senin değil başka birinin elinde olduğu için tam manasıyla o para senin olmuyor.
yani ilişki aşamasına geçtiğin kadına gün geçtikçe daha az değer veriyorsun. o kadını kazandığın ilk zaman ki gibi heyecanın yok. onu zamanla kendinden uzaklaştırıyorsun. değerli olduğunu hisettirmediğin zaman kadın bir müddet sonra " bu adam bana göre değil " diyerek yollarını ayırmak istiyor. haklı mı? haklı. çünkü onu kazanırken geçtiğin yoldan kendini dışarı atıyorsun. her şeyi onu kazanmak için yapmışsın ve kazandıktan sonra " ne olursa olsun zaten kazandım bu bana yeter " deyip, geri çekiliyorsun. kazanırken farklı, kazandıktan sonra farklı insan olmak kelimenin tam anlamıyla iki yüzlü insan olmaktır.
peki buraya kadar geldik parayı da elimizde tuttuk diyelim. daha sonra ne yapacağız ? parayı arttırmaasdfghjk. şaka şaka hemen öyle kötü düşünmeyin anlatacağım şimdi. buraya kadar gelebiliyorsan zaten o kadının enflasyonu senin gözünde hep artacaktır. günden güne kendine değer katacaktır. (bkz: ajda pekkan) kadın 70 yaşında ama genç kızlara bile taş çıkarır. işin şaka tarafı bir yana eğer gerçekten elde tutabilirsek kendi değerini katlayacaktır.
sorun, o kadını nasıl elde tutacağımız. kadınlar ile alakalı milyonlarca kitap yazılmıştır. 20 yaşına giren çocuk da, 80 yaşına giren amca da kadınları hala daha anlayabilmiş değillerdir. bu organizma ile alakalı genelleme yapmak, tabiri caize uzaya zar atıp düşmesini beklemek gibi bir şey. her neyse, yaşamış olduğum tecrübelerimden olsun, büyüklerimle konuştuğum birtakım durumlar olsun, kadınları elde tutmak için yapılacak en önemli şeyin onlara değer vermek olduğunu söylemek isterim.
bir kadın kendini değerli hissediyorsa, sizide değerli hissettirir. hep şu laf dile getirilir ; " başarılı bir erkeğin arkasında mutlaka onu kollayan bir kadın vardır " . evet, başarılı olmak istiyorsanız, mutlaka arkanızda bir kadının sizi desteklemesi gereklidir. bunu sadece bir kız arkadaş olarak görmemek gerekir. yeri gelir anneniz olur, yeri gelir ablanız, yeri gelir eşiniz olur. peki, yalnız erkekler başarılı olamıyor mu? elbette ki oluyor ama bu bahsettiklerim kadar değil.
bu durumu hemcinslerim olan erkekler tarafından anlattım. pek tabi aynı durum kadınlar içinde geçerlidir. bir erkeği kazanmak için çaba sarf etmen ve aynı durumları tekrar gözden geçirmen gerekir. eğer size değer gösterdikten sonra siz değer göstermiyorsanız bu sefer de erkek ; " beni anlamıyor, bundan sonra aynı yolda yürüyebileceğimizi düşünmüyorum " diyerek ayrılma kararı alabilir. kadınlarınızı ve erkeklerinizi elinizde tutabilmeniz dileğiyle.