şu anda gördüğüm devlet işvereni 1 sömürüyorsa işçiyi 10 sömürüyor. eskiden uçurum bu kadar değildi. ama her ne hikmetse asgari ücretli sanki sırtına kamçıyı yedikçe daha çok bağlanıyor reyizlerine. stockholm sendromu mu diyorlardı buna nedir bilmiyorum. doların artması ekonominin bozulması bütün ülkeyi etkiliyor doğru ama aylık geliri 20000tl olan adam dolar 3ten 4e çıkınca hayat standardından çok birşey eksilmiyor. giren aha bu asgaricilere giriyor. senelerce söylendi bu ama kendileri durumdan memnun görünüyor.
ben işveren pozisyonunda adamım. yarın işimi dolara endeksler yine keyfime bakarım. zaten zenginle benim işim. fakirin daha da fakirleşmesi zerre etkilemez beni. senelerdir millet "ehonomi çoh eyii" goygoyu yaparken, köprüden geçmeye parası olmadığı halde köprüyle gururlanırken, aç karnını doyuramazken 12 taksitle ayfon alırken, 50 bin tllik arabayı krediyle 100 bin tlye alırken ben eşşek gibi çalıştım, araba almadım şirket arabaları kullandım, millet ayfon kullanırken ben android bile olmayan telefonla idare ettim, kazandığımı yemeyip biriktirdim, doğru yatırımlar yaptım. şimdi tuzum kuru. çok kafam atarsa da basar giderim yurtdışına durumum müsait.
bu adamlar başa geldiğinden beri özel sektörü, sermayeyi besledi. size de yemek sonrası kırıntılar kaldı hep. yakında o da kalmayacak. seçin şimdi başkanınızı, verin ülkenin anahtarını da eline. 10 sene sonra göreceğiz kim ağlıyor kim gülüyor. benim tuzum kuru kardeşim. kendi geleceğini düşünmeyeni ben düşünecek değilim.