ingilizce çizgiroman/manga okumak. yanında sözlük gezdirmeyi de gerektirir ama o. gerçi şimdi artık telefonlardan da bakılabilir bilinmeyen sözcüklere. ben dersaneye giderken okuyordum bi ara, akıllı telefon falan yoktu
ingilizce şarkılar dinlemek. bütün klasik ingiliz rock gruplarını indir dinle mesela. beatles, led zeppelin, pink floyd, queen falan diye en bilinenlerden başla, kulak aşinalığı olur hiçbir şey olmasa. açıp sözlerine bakmaya üşenirim ben çoğu zaman, ama kulak aşinalığının faydasını çok gördüm
dublajsız film izlemek. alt yazı olsun ya da olmasın, çok önemli değil. 10 dalikalık, 20 dakikalık diziler, animasyon/çizgifilmler falan var bir sürü, çerez niyetine tek tek izle. the simpsons tavsiye ederim mesela, hem çok fazla sezonu var, bitirene kadar ingilizceyi sökersin, hem de keyifli bir dizi, sıkmıyor
ingilizce kitap okumaya kendim de çok kalkışmadığım için onu öneremeyeceğim. bir kitabın ingilizcesini bulmak kolay değil. hazırlık okullarında falan verilen kitaplar da ilginizi ne kadar çeker belli değil.
konuşma provalarını yapmak için gidip turist bulmayı ya da yurt dışına çıkmayı tavsiye edecek de değilim. konuşma provasını sizin gibi yapmak isteyen birini bulup, onunla sürekli ingilizce konuşmanız gerekir, ki o iş de yaş aslında, kimse o oyunu oynamayı sevmiyor