başıma bir iş gelmeyecekse atatürk ü sevmiyorum

entry373 galeri
    151.
  1. dinciliğin, batının çıkarları doğrultusunda küreselcilikle ve emperyalizmle ne kadar bağlantılı olduğunu gösteren açıklamalar olmuştur aslında.

    görüldüğü gibi bu hanım kızımız* saptırılmış bir inanç özgürlüğü için ülkemizde bir manda yönetimini kabul edebilmektedir. milli çıkarlardan hatta onurdan, haysiyetten, insan olmanın gereklerinden çok uzaktır bu yaklaşım. çünkü emperyalizm özgürlük getirmez. onun olduğu yerde sadece onun çıkarları önemlidir. dinle uyutulmuş kitleler emperyalizmin işine geliyorsa hemen işbaşına batı yanlısı ''neo islamcı'' ulusal çıkarları korumaktan uzak yönetimler iş başına getirilir. toplumun büyük bir kısmı tıpkı bu kızcağız gibi devşirilir. ulusal, laik, anti-emperyalist rejimin içerisinde ona düşman olan bir kesim oluşturulur. batının devlet adamları, aydınları bu oluşuma destek verir. öyle ki kendi ülkemizde bile, dinci olmayan, işbirlikçi olmayan insanlar emperyalizmin yeni stratejisi olan zihin kontrol yönteminden etkilenip ''ne var canım onlarda üniversiteye girsin veyahut istedikleri yerlerde istedikleri gibi davransınlar'' diye düşünmeye başlarlar. kadının özgürlüğü karşısındaki en büyük tehdit olan türbanı savunmak için yapılan mitinglerde başı açık kadınlar görülür. onlar güya özgürlükten yanadır.

    ama dinci bu ülkeye düşman, dinci bu devlete düşman. depremden sonra ''7.4 yetmedi mi'' diye pankart açanda bir türbanlıydı, türkiye'yi aihm'ye şikayet edende ve bugün atatürk'e nefret kusanda... bunlar istisna değildir, durumun geneli böyledir. çünkü bu insanlar kandırılmış insanlardır, sorunlu insanlardır. şimdi sorarım size; normal bir insan kendi çıkarlarının bu denli aleyhine, onu insanlıktan alıp köleliğe indirgeyen bir sisteme böyle yürekten bağlanır mı? bu hal normal bir hal midir? bu insanların bu işten çıkarları nerelerdir? türkiye cumhuriyeti'ne nefret kusmanın karşılığında kimler tarafından ödüllendirilmektedirler? dincilik-emperyalizm bağlantısını kurduğumuzda bu soruların yanıtını buluyoruz aslında. bugün devlet en tepesindekiler kimlerdir? nerelerden gelmişlerdir? kimler tarafından yetiştirilmiş, kimlerle bağlantılar kurmuşlardır? işte geleceğin yöneticileri ve first lady'leride böyle yetiştiriliyor. dinci faşizm sığınmış avrupa'nın ve abd'nin kanatlarına. emperyalizm 21. yy'da türkiye cumhuriyeti'nin bir yurttaşına mandacılığın mevcut düzenden daha iyi olabileceğini düşündürebiliyor. şimdi bu zihniyette bir insanın yarın öbür gün devletin bekaası için stratejik bir konuma yükseldiğini düşünün. bu fikir size dehşet vermiyor mu? kıblenin washington, secdenin brüksel olduğu bir ''inanç özgürlüğü'' fikri tüylerinizi ürpertip bu zihniyetin sahiplerine galiz bir küfür atma isteği uyandırmıyor mu? cevabınız hayırsa tebrik ederim, sizde okkalı bir işbirlikçisiniz...
    1 ...