çok uç noktalarda dolaşan bir millet olduğumuzu gösteren bir cümledir bu.
benim için bahsi geçen insanın söyledikleri çok bir şey ifade etmiyor. ama ülkenin geneli böyle algılamıyor bu durumu. ben bu kızla oturup tartışmayı tercih ederim, ama bu ülkede kafadan 20 milyon insan sayabilirim bu kızı ilk gördüğünde dövmeye çalışacak. burası böyle çünkü, ne kadar öyle gözüksek de aslında gerçekten özgür bir ülke falan değiliz. kendimizi bir ideolojiye kaptırmak zorunda hissediyoruz hep, ve bu ideolojiyi ateşli bir şekilde savunmak zorunda bırakılıyoruz. fanatiklik ruhumuza işlemiş bizim, şu an yaşanan bu kavgaların aslında bir taraftar* kavgasından hiç farkı yok.
benim kendi kafamdaki insan portresi, sorgulamayı gerektirir. kayıtsız şartsız önüme sunan herhangi bir şeyi ben kabul edemem. ama sırf benim kafamdaki insan portresine karşımdakinin uymaması, karşımdakinin insan olmadığı anlamına gelmez. düşünce yapımız farklı der, geçer giderim. bu bağlamda ben humeyni'nin yaptıklarını sorguladığım gibi atatürk'ün yaptıklarını da sorgularım. bu en doğal hakkımdır.
ama sorun şurada doğuyor işte, bu ülkede atatürk'ü sorgulamaya kalktığınız an yanarsınız. daha ilkokula giderken çocuklar atatürk ile yatıp kalkıyor bu ülkede. okullarda okutulan tarih kitaplarında ciddi bir subjektiflik söz konusu. böyle bir okul hayatı geçirdikten sonra zaten herkes bir anda atatürkçü kesiliyor. ve bu insanlarla konuşurken kesinlikle atatürk'ün negatif bir yanını söyleyemiyorsunuz.
olay tek taraflı değil tabii ki. örneğin şeriat isteyen bir insanın yanında da şeriata karşı laf ederseniz yanarsınız. halbuki demokratik bir düzenden şeriat düzenine geçişin o insanın özgürlüğüne büyük bir darbe vuracağının çok belli olmasına rağmen.
301 işte. alın size 301.
bu ülkede insanlar tartışamıyor ki. gaza gelmek için yanıp tutuşuyoruz. aman adamın teki bir laf etsin de ben gerek verdiğim ayarlarla gerek atacağım yumruklarla onu darmaduman edeyim diyoruz. kutuplaştıkça kutuplaşıyoruz. fatih altaylı'nın söylediği bir cümle çok önemliydi gerçekten, "sizli bizli konuşuyorsun, biz ve onlar diyorsun" dedi. işte bu kutuplaşmanın olduğu bir ülkede hangi konunun sağlıklı bir şekilde tartışmasını bekleyebilirim ki ben sorgulayıcı ve tartışmayı savunan bir insan olarak?
tekrar üstüne basa basa, altını çize çize söylüyorum. bu kızın söyledikleri benim için çok bir şey ifade etmiyor. içerik önemli değil, bu kafada düşünen ilk insan da değil, son insan da olmayacak. beni asıl kaygılandıran, bu kızın söyledikleri üzerine oluşan tepki. bu insanlar acaba müslüm gündüz televizyonda şeriat edebiyatı yaparken neredeydiler? ki o adamın canlı yayında söylediklerini bu kızın söyledikleriyle kıyaslarsak kız resmen melek gibi kalıyor.
ben atatürk'e saygı ve sevgi duyuyorum, vatanı için her zaman en iyi işleri yapmaya çalıştığını ve bazen başaramadığını da biliyorum. ama atatürk'e aynı şekilde bakmayan insana da öcü gözüyle bakmıyorum, çünkü farklı düşüncelerin bir arada olabildiği bir ülkede yaşamak istiyorum ben.
dandik bir televizyon programında bir kızın yaptığı açıklamalar yüzünden ortamın bu kadar gerilmesini istemiyorum.