sözlük yazarlarının başından geçen ilginç olaylar

entry253 galeri
    223.
  1. bugün elektriksizlikten dolayı boş boş otururken uzun zaman sonra durduk yere aklıma gelmiş olaydır, bunu 1-2 arkadaşım dışında kimseye de anlatmamıştım, hem gereksiz buldum hem de ''bakın bu oldu'' diye anlatmayı seven bi tip değilimdir çok fazla. ama bu durum bana hala ilginç geldiğinden içimi dökesim geldi şu an.

    yer: beşiktaş meydan
    zaman: 1,5 sene önce

    dershaneden bezmiş bi halde çıkmış iskeleye doğru yürüyordum, yanıma 24-25 yaşlarında bi adam geldi. bi şeyler dedi, kulaklık varken duyamadım, durup çıkardım. anahtar kelimeleri duymayı bekledim, anket veya bilmem ne eğitimi tarzı. bunları duyar duymaz yürümeye devam edecektim ama tahmin ettiğim gibi olmadı. diyaloğu hatırlayabildiğim kadarıyla aktarıyorum:

    x: adam
    y: ben

    x: hi, do you speak english?
    y: (yol soran turistlerden sandım, çürümeye yüz tutmuş ingilizcemi ne kadar zorlayabilir ki diye düşündüm) not very well but yes.
    x: (güldü) i am an english teacher. i give lessons to students at starbucks, or maybe other places like that. i can also play piano and guitar, if you are interested. what do you say to that? i mean, you are a student right?
    y: (neden durdum ki sanki diye içimden kendi kendime söylenerek) no thanks. (yürümeye başladım, o da benle yürümeye başladı)
    x: why?
    y: i don't have time for that.
    x: but you can be a girl who speaks english ''very well''
    y: no thank you.
    x: okay then, can you please write your e-mail address here? (telefonunun notlar kısmını açıp adeta gözüme soktu)
    y: (özel dersten maile ne ara geldi konu hiçbir şey anlamamaya başladım ama tek istediğim oradan kurtulmaktı o an) i don't have enough time thanks.
    x: really?
    y: really.
    x: üf ne yani mail okuyacak da mı vaktin yok?
    y: (5 saniye boyunca cevap veremedim bu ani diller arası geçişe, bi an şok oldum ve sinirlendim) türkçe biliyordunuz yani?
    x: ehehe, evet. (türkçe bilmek de değil adam gayet türk çıktı)
    y: niye böyle bi şey yaptınız ben algılayamadım.
    x: ben böyle 600'e yakın kişiyle tanıştım, kendime ağ kurdum, paylaşımlar falan yapıyorum.
    y: amacı ne?
    x: hoşuma gidiyor. (gülüyor burada da)
    y: anladım. (daha fazla sürpriz bi şeyle karşılaşmayayım diye aniden karşıya geçtim peşimden gelememesi için)

    gelmedi de neyse ki. arkamdan ''görüşürüüüüz'' şeklinde bağırıp güldü. adamın amacını ben hala çözemedim. ingilizce ders veriyorum deyip ağ kurmak ne demek, bağlantı nerede? ayrıca 600 kişi var mıdır ya sokakta bilmediği insana mail adresi verecek? tamam bilgisayarı çökertecek değil ama çok gereksiz değil mi yani? durup yazmaya bile üşenirim. hem ingilizce öğrenmekse amaç sokaktaki adama güvenmek biraz zor olsa gerek. neyse, yazdım rahatladım. ispanyol tipli paylaşımcı arkadaşa selam olsun.
    2 ...