el bab kasabasında bir sürü sivilin bulunduğunu zannedenleri de görmüş olduk.
ahalinin %90'ı orayı yıllar önce terk etti.
şuan sivil dediğiniz canlılar işid zihniyetindeki, üç yıldır yardım ve yataklık eden dümbüklerdir. ayrıca işidin sikmek için fastan, cezayirden, libyadan, türkiyeden, oradan buradan getirdiği seks cihatçıları da bu populasyonun içindedir.
sıfır demiyorum, muhakkak ki, naçar kalmış, kasabayı terk edememiş bir kaç insan vardır. ama her savaşın kurbanları olur ve bunları diğer yatakçılardan ayırabilmek neredeyse imkansızdır.
yakında el bab ele geçirilecek. o zaman daha ciddi bir tehlike ile karşılaşacağız. çünkü, şimdi aman zarar görmesinler diye sokak çatışmasına girip şehid vermeyi kabullendiğimiz kripto sivil dümbükler canlı bomba olup kontrol noktarına, buldukları her hedefe saldıracaklar.
musul, rakka, el bab... dünya kamuoyunun sikinde bile değil. topçu bataryası ve hava taarruzu ile yok edilebilecek büyüklükte bir hedef için seçkin askerleri sokak çatışmasına sokmak saçmalığın daniskasıdır. işid piçleri tam dört aydır orada bunun için hazırlanıyor ve tam olarak bu piçlerin istediği gibi yaklaşıyoruz.
daha suriye'ye girdiğimiz gün el bab'daki elektrik, su, haberleşme, gıda deposu gibi alt yapının imha edilmesi gerekirdi. ama yapmadık.
el bab, tsk için küçük bir hedef. en nihayetinde muhakkak ele geçirilir. ama izlenen taktik en başından beri yanlış, ve tek bir asker dahi kaybetsek bunun eleştirisini yapmak milletin hakkıdır.
