Yaklaşık 6 gün önce Rusya büyükelçiliğinin önünde Mazlum-Der ve Özgür-Der'in organize ettiği protestoda toplanıp bağıran selefi grup ne diyorsa aynısını yaptı dünkü saldırgan. Savaş döneminde bile dokunulmaması yüzyılların geleneği olan bir elçiyi vuran çevik kuvvet polisi (onu bunu bırakın, silahsız bir insanı ödlekçe sırtından vurarak büyük bir iş yaptığını sanan çevik kuvvet polisi) ‘Halep’ için cihat sloganı attı.
OHAL bahanesiyle hakkını arayan işçilerin bırakın mitingine, kişisel basın açıklamalar yapmasına bile müsaade etmeyen emniyet, bu büyük gösterilere istanbul’un göbeği olan Taksim’de izin verdi, cihadistlerin eylemi boyunca da onlara nezaret etti, cihat sloganlarını bir güzel dinledi.
CHP’li Ali Özgündüz o protestoları şöyle değerlendirmişti:
"Elbette bu eylem yetkililerin, hükümetin, içişleri Bakanlığı'nın, Emniyet'in gözleri önünde ve bilgisi dâhilinde yapıldı. Başka olaylarda TOMA'yla, gazla müdahale eden polis, bu eylemin tabiri caizse kendi kontrolünde yapılmasına yol vermiştir, göz yummuştur, destek olmuştur. Bunların birçoğu cihadist suç örgütü aslında. Ama maalesef hükümet işine geldiği zaman Suriye'de desteklediği bazı cihadist örgütlerin Türkiye uzantılarına da bu şekilde destek veriyor. Dünkü gösteri de bunun bir yansıması bana göre."
