ilk olarak, "doğmadan önce ne oldu?" sorusuna cevap vererek başlamak gereken durum. doğumdan önce ne olduğunu biliyor musun?
insan mekanik bir varlıktır. buna inanmak kesinlikle istemez, şiddetle reddeder ve ruhunun olduğunu iddia eder. gerçek ise gerçekten mekanik çalıştığıdır. tüm bilgiler beyindedir ve tüm hissiyatlar da beyindedir. bu sebeple beynin başka bir vücuda taşındığında, vücudun değişse bile, ben aynı kişiyim demeye devam edersin.
öldüğünde tüm yaşamına dair bilgi böceklere-hayvanlara yem olur, ruhun kalmaz, varlığın biter, hiç bir yerde hiç bir şekilde varlığın olamaz, kısacası gerçek manada yok olursun.
bir bilgisayarın, içindeki tüm devrelerin parçalanması gibi bir olay. hepsi oradalar, ama bütün olmadıklarında hiç bir işe yaramıyorlar.
şimdi gelelim bundan sonrasına: sen uykudayken süreyi hissedebilir misin? hayır. ölüm de onun gibi, milyarlarca yıl geçse bile, senin için anlık bir durumdur.
benim düşüncem evren tekrarlıdır ve sonsuzdur. büyük patlama olduğu gibi, büyük içe göçme'de olacaktır. bu olduktan sonra tekrar büyük patlama olacaktır. ardından tekrar gözümüzü açar mıyız bilemeyiz. görsek bile bilemeyeceğimiz bir konu, çünkü geçmişteki hayatımızı hatırlayamayız.
umurunda olması gerekiyor mu? hayır. insanlık ne yaparsa yapsın, ne kadar teknoloji geliştirirse geliştirsin, evrenin nokta kadarlık bir kısmı olmaya devam edecek. evrenin içe göçmesini engelleyemeyecektir. bu sebeple ölüm hepimiz için bir gerçek, milyarlarca yıl geçse de bu değişmeyecek.
ölüm herkes için var ve korkutucu bir şey değil. esas olan yaşarken hayatı güzel geçirebilmek...
