ah ne tatlıdır o kısacık ama keyif bakımından etine dolgun dakikalar. güneş henüz şapkasını vestiyere asmamışken son bir defa selamlar sizi saygıyla, saksıdaki çiçek son nefesini vermektedir sanki sana. o küçücük koltuk mekanın ve zamanın relatif olmasını ispatlarcasına sana nasılda sonsuzda sallanan bir hamak gibi gelir. çocuklar sokakta son serbest vuruşlarını yapmaktadırlar. gece baba baskısından serbest hareket edemeyecek olduklarını bildiklerinden olsa gerek. ah ne tatlıdır o küçücük koltuktaki uyku. daha dün o küçücük koltukta kocanın en delişmen fantezileri için iki büklüm olan, geometriyi zorlayan sen değilsindir sanki. ah ne tatlıdır o minik koltuk. şimdi gramofondan gram gram dizeler dansa kaldırdıkları melodilerle kulağının salonunu doldursalar. seslerin böylesi ninni gibi geldiği görülmemiştir. ne güzeldir o minik koltuk. kalkmak istemez insan. ama az sonra kocan gelir ve koca götünle dalga geçmeye başlar.
minik koltuk bu akşamki huzur söylemlerimiz de böyle bitsin bakalım.