baskıcı bir rejim tarafından yönetilen bir türkiye yoktu.
insanlar en şiddetli şekillerde bile muhalif olabiliyorlar, yaka paça içeri alınıp, haklarında doğru dürüst suçlamalar yapılmadan senelerce tutuklu kalmıyorlardı.
torpil ve adam kayırma bu memleketin kanında var belki ama hiç bu kadar abartılarak gerçekleştirilmemişti. sınav sorularının dağıtılmaları, her yere kendi adamlarını yerleştirmek için torpil kağıtları meclis sıralarında elden ele dolaştırılmıyordu.
türkiye'nin kendine ait fabrikaları, limanları, bankaları vardı. devlet fabrika kurmalı gibi bir fikri her zaman benimserdi türkiye. her şeyi satıp paralarını yiyip, üzerine bir de işsizlik yokmuş gibi davranmazdı.
türkler ve kürtler diye iki ayrı kavramı hepimiz biliyorduk ve elbette her dönem bazı sorunlar vardı ancak halk bunları bir şekilde idare etmeye çalışıyor, düzelmesi için adımlar atıyordu. kürt sorunu vardır diyip, açılım yapılıp, hiçbir şey yapılmadan ortalıklarda dolaşılmıyordu en azından. insanları beklenti içine sokup, sonra bu beklentileri karşılamayıp halkları birbirlerine kışkırtmıyordu.
türkiye en azından siyaset yaparken halkın beleşçilik sevdası üzerinden siyaset yapmak gibi bir kavram üzerinde durmuyordu. vaatler hep vardı, yerine getirilmeyen sözler hep vardı ama halkı önce fakirliğe muhtaç edip, sonra zenginleri yağlayıp, sonra fakirlere iki torba atıp oy isteyecek kadar yüzsüz insanlar yoktu.
din bu kadar yozlaşmamıştı. koyu dinciler, şeriatçılar vardı. bunlarla sert kavgalar, atışmalar hep oldu gündemde ama bu kadar bıyık altından din sömürmeyi türkiye bu güne kadar hiç görmemişti. dini sadece para ve iktidar için kullanan yeşil sermayeciler ile doldu ortalık. bunlar hukuken yakalanmasına rağmen, ki bu deniz feneri oluyor, bir gram yol alınmadı. her şey ama her şey gizlendi, üstü örtüldü.
devletin kurumları sürekli kendi içinde kavga etmiyordu. en büyük kriz dönemlerinde bile türkiye devlet olarak bir bütün olarak durmaya çalışıyor, yargı iktidarı, iktidar orduyu yok etmek için çaba sarfetmiyordu. halk devlet kurumlarının her birine eşit mesafede durabileceğini düşünüyordu.
en azından bu ülkede akp öncesi hoşgörü vardı insanlarda. gitti kayboldu. gerici zihniyetlere batmış zihinler ortalıklarda cirit atmaya, halkı manipüle etmeye başladılar. insanlıktan çıkmaya başladık hepimiz.