bir müslümanın allah'ın varlığını biraz olsun sorgulamasıyla başına gelebilecek durum. bu tanımdı.
tabi bu sorgulama sonucunda yok olma ihtamilinden korkma mevzusu, "ben allahtan başka hiç bişeyden korkmam layynn!" psikolojisinden kaynaklanan bir psikoloji ile şiddetle karşı çıkılmakta. oysa ki "tanrı"nın (allah diyerek tek bir yaratıcı üzerinden konuşmamak için) varlığı ve yokluğu hakkında inananlar mutlaka akıllarından bir kaç soru geçirmiştir. veya geçirenler çoktur.
ve yokluğu ihtimali düşünüldüğünde bir endişeye, korkuya kapılanlarda olmuştur, sevinenlerde, asıl huzuru bulanlarda. ama körü körüne inanlar ve benliğini verenler korkudan öte bir duygu yaşarlar yokluğu ihtimalinde. o kadar çok savunmuştur ki yok olması onun ne kadar aciz biri olduğunu ortaya çıkaracaktır. her zaman tanrının arkasına sığınmış, onun üzerine yemin etmiş, onun adını vererek işlerini halletmiş, kendini inandırmıştır karşısındaki kişilere.
tabi enteresan ama şöyle bir korkuya da yenik düşenler var. tanrı yoksa herkes birbirini keser, çalar, zina, mina, cart curt..
bu kişiler bir de şöyle düşünsün. sizler sırf bir tanrı istiyor diye mi çalmıyorsunuz? veya adam öldürmüyorsunuz? kötü bir şey yapmamanız için size birinin ceza mı vermesi lazım? veya biri size yapma etme mi demesi lazım? tabi ki hayır. vicdan denen akıl ve mantık bunun önüne her zaman geçer, geçmekte. iyi insanların sadece inanlar olup, inanmayanları canavar ilan etmek. tanrının yokluğu ihtimali üzerine düşünülmesinden korkulmasından kaynaklanmakta.
sözün özü, evet böyle bir korku veya endişe vardır ve bu korkunun yaratıcısı da dini, veya bir inancı, koruyabilmek, insanları aksini düşünmesini engellemek içindir. ve bu korku hep cehennem bazlı korkular sonucudur. yokluğundan değil yok olduğunu düşünmekten korkar inanlar.
bu sözüm sadece müslümanlar için değil, belirtiğim gibi genel din anlayışı içindi.