Yumuşacık sokuldu koluma.
-Dur hemen paralama. Galiba olanları anladım.
- Nasıl anladın?
- Şimdi sen böyle soğuk bir adamsın ya...
Teşekkür ederim, dedim şakacıktan kolumu çekmeye çalışırken. Bir soğuk olmadığımız kalmıştı, o da tamamlandı.
Hafifçe vurdu çekmeye çalıştığım koluma.
- Dinlesene Nevzat! Soğuk değil de, hani gençlerin kullandığı şu ingilizce laf var ya, hani cool diyorlar. Yani Türkçesi, sen burnundan kıl aldırmayan bir adamsın ya"
Kimseye eyvallah demeyiz öyle kolay kolay, dedim yalancıktan kasılarak. Tabii sevdiklerimiz hariç.