Aslında hiç sevememektir sevmeyi sevmek. Perdeler açıktır, kapılar aralık. Işıklar odayı doldurur ve seni seven insanlar bir adım ötede sevilmeyi bekliyordur parıldayan gözlerle. Bir güleryüzünle mutluluk dolan yüzleri görüyorsundur onlara her bakışında. Ama sen sevemiyorsundur. Öyle bir sevemiyorsundur ki; sevemediğine üzülecek, parçalanacak ve hatta aralık kapılar ardında kapandaymışsın hissine kapılacak kadar çok seviyorsundur onları. Sevgi dolmanın ihtiraslarına duyulan özlemdir işte bu sevememek. Sevmeye duyduğun bu aşırı özlem, sana sevmeyi sevdiriyordur..