ak hizmetlerin o kadar gözlerinin içine sokmamıza rağmen farkına varamamış olan bayanlar, bayanlarımız. birçoğunuzun eşi, dostu, arkadaşı, annesi, insanlarımız. ak partinin aşıladığı ahlaki şuuru benimsemeyip karanlık döneme özlem içerisinde yanıp tutuşan, yaz gelse de bikini giysek, yaz gelse de dine imana sövsek düşüncesini düstur benimsemiş hepimizin bayanları...
inanın kahroluyorum, kararmış hava göz gözü görmüyor. sokak lambaları ışığında nereleri geziyorlar, neyin peşindeler anlamıyorum. üzülüyorum sadece niyetlerinin ne olduğu apaçık belli değil mi diyorum kendimce. nereden dönüyor bu kadınlar, sokaklarda ne işleri var? yanlarında erkekleri yok, bazılarının yanında küpeli gençler, ellerini bayanların bellerine atmış deri ceketli kirli sakallı ateizm propagandası yaparcasına dolaşan gençler. ülkemizin sırtındaki kambur olan insanlar...
oysa bizim gibi ülkeyi kuran 58 milyon ak partilinin bir an bile tahammül edememesine karşın hoşgörü ile yaklaştığımız durum bu. sadece düşünün bu kadar ahlaklı bir ak topluma yakışıyor mu sadece düşünün. yıllar yılı koalisyon hükümeti görmüş, milli şef diktası altında ezilmiş, inancıyla dalga geçilmiş, cuma namazlarına gittiği için okullardan atılmış, laikçi yönetimler altında inancını yaşamasına mani olunmuş bu halkın nesillerine yakışıyor mu diye. sadece düşünün.
ben artık düşünemiyorum, ağlıyorum sadece. bu bayanları ne ümitlerle yetiştiren, mürüvvetini görmeden hayata elveda diyen dindar kesim için ağlıyorum. ahlak için, ümitlerimizi iki paralık eteklere pile yaptığınız için ağlıyorum.
ve biliyor musunuz hiçte utanmıyorum...
ve bir gün başkanlık gelecek,
işte biz o gün yeşereceğiz...
