.
geceleyin başlıyorum ben olmaya. ondandır gündüzleri sevemeyişim. yapmak istediğim ne varsa geceye sığdırmaya çalışıyorum ve bu yüzden üçten önce uyuyamıyorum. gündüz yaşadığım her şeyin etkisi birikiyor ve geceleyin patlak veriyor. var oluşa dair tüm olasılıklar kafamda ateşleniyor. bir şeyler keşfediyorum. "bunu daha önce nasıl düşünmedim?" dediğim birçok şey bilinç akışımda çalkalanıyor.
bazen de girdaba giriyorum tüm akışkanlığımla. "wuluuuuup" diye girdabın götürdüğü boşluğa doğru sarmal sarmal akıyorum. sonunda beni neyin beklediğini bilmeden.
hayatıma çok az insan giriyor. hatta yüz yüze görüştüğüm farklı insan sayısı sıfır. bu kendimle karşılaşmamı engelliyor. "waking life" filminde ne diyordu adam" etkileşimleri, çeşitli kendiliklerimle karşılaşmak olarak anlıyorum" kendi kendime hapsoluyorum yani. kendime mecburum. ölesiye sıkıcı ve karamsar.