üzerinde durulması gereken olasılık. idam cezası pek çok ülke gibi ceza kanunumuzdan, hayatımızdan çoktan çıkmışken (1984) cumhurbaşkanı, başbakan ve yavru muhalefet partisi tarafından tekrar hayatımıza sokuldu. meydanlarda milletin idam istediğini bağırdılar. oysa ekonomisi alarm veren, turizm ve sanayisi göçmüş memlekette idam cezası kimsenin öncelikleri arasında değil. kimseye de ister misin? diye sorulmadı.
kanunların geriye dönük yürümeyeceği biliniyor, idam cezası avrupa birliği ile yolları ayırmak demek ve tabi abd'nin idam cezasının uygulanıp, uygulanmamasını bırakın suçluyu can güvenliğinin bulunduğu ülkeye sittin sene göndermeyeceği herkesin malumu. idam cezası oyunuyla islamcılar, türk islam sentezciler yani ak parti ve mhp kendileriyle aynı ülküyü paylaşan fethullah gülen'e vefa borçlarını ödüyor olmasınlar? en nihayetinde fethullah gülen ne istediyse verdikleri, feyz aldıkları akıl hocaları. 15 temmuz bu gerçeği değiştirmiyor.
