Aralık 25, günlerden cuma. Sivasın bir köyünde jandarma karakolunda vatan borcunu ödüyordum. Saat 12:30 - 13:00 sıralarıydı. 2-3 el silah patlama sesi geldi. Köyde oluyor böyle şeyler, gidip bakıyorsun birşey çıkmıyor. 10dakika sonra bir çocuk koşa koşa karakola geldi. Henüz 13 14 yaşlarında. Köydeki kavgalı ailelerden birisinin oğlu. Karşı tarafın ailesinden bir adamı cuma çıkışı sırtından ve ön göğüs tarafından 3 el ateş ederek vurmuş. Korkuyor, ağlamaklı. Beni dövecekler , beni öldürecekler diye sayıklıyor. Köy meydanında adamı vurduğunu söyledi. Komutanın emriyle hemen silahlandık ve çıktık. Hava -20'lerde. Ayaklarımız buz, ellerimiz tutmuyor. Meydan da bir adam yüz üstü yatmış, orada can vermiş. Çembere aldık orayı, köy meydanı birden 100lerce kişiyle doldu. Destek istedik komando bölüğünden 30'a yakın asker geldi. Kavgalı aileleri yatıştırmakta güçlük çektik. Ölen adamın başında ambulans gelene kadar 1 saat nöbet tuttum. O kan kokusu hala burnumda.. ertesi gün izne çıkacaktım, yılbaşını ailemle geçirmek için. O yılbaşı benim için pek iç açıcı geçmemişti. Çocuk nezarete, adam kara toprağa. Ardında 3 çocuk ve dul kalan karısı. Hayat böyle acımasız.