özel istihdam büroları

entry9 galeri
    7.
  1. dünya kaynaklarının %30'unu abd tek başına tüketiyor. buna avrupa'yı da eklediğinizde bu oran %50'yi geçiyor. bu yüzyılda küreselcilerin türkiye'ye biçtikleri bir rol var. o da türkiye'yi küçük çin yapmak. çin büyük devlet, ama nasıl büyük devlet? sanayisinin %60'ı avrupalı ve amerikalı şirketlerin. günde 10$'a köle gibi çalıştırdıkları işçiler sayesinde maliyetlerini çok aşağıya çekiyorlar. çin'de sosyalizmin adı kalmış sadece. dünyanın en büyük köle pazarı haline gelmiş durumda. ama tabi bu kadar büyük ihracat yapınca da devlet güzel vergi topluyor. çin'de ki muazzam devlet yatırımlarını görüyorsunuz. ama bundan halk faydalanamadıktan sonra, sefalet içinde yaşadıktan sonra sikeyim öyle devleti. peki üretilen mamuller nereye satılıyor, bütün dünyaya. en büyük müşterileri kim? avrupa! yani avrupa ve amerika çin'i fabrika olarak kullanıyor. bakın avrupa bütün tersanelerini ve ağır sanayi fabrikalarını kapattı. neden? avrupa'da bir cafe'de garsonluk bile yapsanız alacağınız asgari ücret 2000 euro civarı. bu tip ağır sanayi işyerlerinde çalışanlara vermek zorunda kalacakları ücreti siz düşünün. o yüzden avrupa bütün sanayisini çin'e taşıdı. şimdi geriye ikinci bir maliyet faktörü kalıyor, o da taşıma maliyetleri. mamuller çin'den avrupa'ya genelde konteyner gemileri ile getiriliyor. bu gemiler hızlı olmasına rağmen o kadar mesafeyi katetmesi 15 günden fazla sürüyor. bu gemilerin günlük navlun ücretleri çok yüksek. taşıma maliyeti mamul fiyatının neredeyse ikiye katlanmasına neden oluyor.

    işte bu nedenlerden ötürü avrupa buna yeni bir çözüm arayışına girdi ve sizce bu bahsettiklerim için en uygun coğrafya neresi? işte türkiye'ye yapmak istedikleri de bu. güzel vergi toplayan, otonom yatırımları arttıran bir devlet ama sefalet içinde ki bir halk. farkettiniz mi, akp son bir kaç yıldır güzel vergi topladı ve yol, köprü gibi otonom yatırımlara ağırlık vermeye başladı. ama işsizliği azaltacak bir fabrika kurmadı! dikkat ederseniz bu yatırımlar o bahsettiğimiz taşıma maliyetlerini düşürmeye yönelik. zaten akp deyince akla gelen ilk şey "yol yapmak" oluyor. herhalde bu laftan sonra şimdi kafanızda bazı şeyler canlanmaya başlamıştır. tıpkı çin gibi yatırımlar arttıkça artıyor ama halkın hem gelir seviyesinde hem de işsizlikte senelerdir bir iyileşme yok. aksine iktidara geldiklerinde 2,5 milyon olan işsizliği 5,5 milyona çıkardılar. neden? çünkü işsizliği kullanacaklar!

    avrupa sanayisinin bir kısmını türkiye'ye taşımaya dünden razı. ama ortada bir engel var, yüksek işçilik maliyeti! işte akp iktidara geldiğinden beri bunun çalışması yapılıyor. akp iktidarı döneminde işçi, cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar sömürüldü. iki yıl önce kıdem tazminatını kaldırmaya çalıştılar, kuvvetli bir muhalefetle karşılaştıkları için şimdi böyle bir "kiralık işgücü kanunu" çıkardılar. bu iş içinde özel istihdam büroları adı altında "modern köle pazarları" oluşturdular. başka bir konu; sizce ülkede bu kadar işsiz var iken suriyelilere "asgari ücretin yarısını aşmamak şartıyla" çalışma imkanı sağlayan yasayı neden çıkarttılar? bunun cevabı yukarıda bahsettiğim konu olabilir mi? başka bir konu daha; sizce bu kadar işsizlik varken, ülkenin sanayi kapasitesi belli iken, vatandaşın gelir seviyesi bu kadar düşük iken, ülkenin eğitim seviyesi ortada iken hala daha en az üç çocukta ki ısrar neden? hayırdır 80 milyonun nesli tehlike altında mı? avrupa'nın en kalabalık ikinci ülkesinin yani. peki yaşanan bir nüfus patlaması nelere sebep olur? bir kere standart zekaya sahip bir insan gelir artmadan payda artarsa sonucun küçüleceğini yani sefaletin daha da artacağını hemen anlar. ikincisi bu sefalet içindeki sayısı katlanarak artmış çocukların ve gençlerin hepsinin aile olarak iyi bir eğitim almasını sağlayabilecek misiniz? işte burada ikinci faktör oluşuyor; o da cehalet! alın size akp'nin beslendiği iki kanal; sefalet ve cehalet! eğitim almamış ve yoksulluk içinde ki bir insan ne iş yapacak? tabi ki işçilik! peki işsizliğin tavan yaptığı bir ortamda işçiler neye razı olmak zorunda kalır? daha az ücrete!

    daha az ücret nedir? maliyetlerin azaltılabilmesi yani avrupalı'nın daha ucuza tüketebilmesi demektir. ha bir de kulun kula kulluk etmesi demektir. insanı kendine esir etmektir. çünkü o artık ölümle nefes almak arasında ki çizgiye gelmiştir. işte bu yüzdendir asgari ücretle çalışıp makarna yardımına muhtaç olmasına rağmen hala daha allah başımızdan eksik etmesin diyenler. biraz geniş açıyla bakın ve büyük resmi görün!
    4 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük