aslında ben bu tabloda çizilmeliydim. zaten bilincimden/bilmemden bağımsız beni anlatıyor bu tablo. ellerimin arasına aldığım kafamla kaç defa denedim bu tabloda siluet olmayı bilmiyorum. kafamı ellerimin arasına alıp hayal kırıklığına uğrayanlar'dan olmayı kaç defa istedim sayısını unuttum.
ne yeteneğim/ne de zekam var. esas yerim burası/ydı/olmalıydı. hep bir şeyleri eksik yaptım demek ki. tutunanlardan olmak/tutunmaya çalışmak alıkoydu beni galiba bu tablonun eşik parçalarından biri olmaktan.
bu tablo uhrevi bir oluşumu canlandırıyor göğsümdeki tiyatroda. bir parçası olmak/rol kapmak için feda etmek gerekiyor bazı şeyleri. o tablodaki/tiyatrodaki beş adam. tabloda/tiyatroda hayal kırıklığına uğramış beş adam. o tablodaki/tiyatrodaki beş mahir adam. beni almalıydılar yanlarına. olmadı. perde.
kafam/ayna/ellerim. bir makinanın en önemli parçaları. bir tabloyu betimlemeye yetmiyor ne yazık ki. tüm alegorilerin retoriği ellerimde. ellerim kafamda. ayna hep uzakta.
ayna ayna söyle bana benden daha çok hayal kırıklığına uğrayan var mı dünyada? *