evrim kuramı, türlerin kökenlerini açıklayan bir kuramdır. bilim dünyasının neredeyse tamamı tarafından kabul görür çünkü türlerin kökenini açıklayan başka bir bilimsel görüş yoktur. evrim kuramı, ne kanıtlanmıştır ne de çürütülmüştür. çünkü ortada kesin sınırları belli olan bir kuram yoktur. evrim kuramı denilen şey, bir çok canlı hakkında binlerce teorinin biraraya getirilmiş halidir. ve her geçen gün bu teorilerden bir kısmı çürütülmekte ve daha kapsamlı bir teori konulmaktadır.
evrim teorisi denilen genel yargının çürütülmesi neredeyse imkansızdır, çünkü bilimsel alternatifi yoktur.alternatif olduğu iddia edilen yaratılış teorisi, gücü herşeye yetebilen bir tanrının kabulüne dayandığından, bilimsel olmaktan ziyade daha öyküsel ve fantastik bir yapıdadır. tanrının varlığına yada yokluğuna dair hiçbir empirik kanıt bulunamamıştır. doğal olarak herşeyin birden bire bir güç tarafından yaratılmış olmasının kabul edilmesi, bilim dünyasının yapısına terstir. çünkü bilimde karmaşıklaşmış yapılar ve teoriler olduğukları gibi kabul edilemezler. ancak ve ancak, çok basit yapıda olan ve doğruluğu sezgisel olarak su götürmez olan aksiyomlar doğru kabul edilir, ve karmaşık teoremler bu aksiyomların yardımı ile ispatlanır. Dinlerin ileri sürdüğü tanrı yada tanrılar kavramının olması aksiyomu yada kabullenmesi, oldukça karmaşık bir kabullenmedir. çünkü tanrı kelimesi işin içine girdikten sonra, akla gelebilecek her türlü fantastik olayın ispatı bu noktadan kolayca yapılabilir. sırf bu yüzden bilim adamları, en azından türlerin kökeni konusuna geldiğinde, tanrısal teorileri bir kenara bırakmakta, ve türlerin mutasyonlar ve doğal seçilimler geçirerek, bir türden başka bir türe evrimleşme yoluyla meydana geldiğini ileri süren evrim teorisini kabul etmekte, ve bu teori üzerine bilimsel çalışmalarını yoğunlaştırmaktadırlar.
evrim teorisinin bilim dünyasının neredeyse genelinde bu kadar saygı gören bir olgu olmasına tezat olarak, dinci çevrelerin, sabit fikirleri ve kitaplarını kullanarak bu teoriye hiç bir bilimsel dayanak olmadan saldırmaları, oldukça dikkat çeken bir unsurdur. dinci çevrelerin bu tarz itirazlarda ve çürütme girişimlerinde kullandıkları kanıt olarak saydıkları şeylerin, daha önceden doğru olarak kabul edilen ama daha sonra yeni bulgular neticesinde doğrulukları sorgulanmaya başlayan bazı evrimsel süreç teorileri ve evrim kuramı üzerinde çalışan bilim adamlarının kendi aralarındaki fikir ayrılıklarıdır. bu sebepten dolayı dinci kesimin evrim kuramı üzerinde yaptığı bazı faaliyetler, en azından bilim dünyasında hiç bir şekilde hoş karşılanmamaktadır.
sonuç olarak, bir yandan, ellerindeki 1000 yıldan eski ve hiçbir bilimsel gerçek içermeyen kitaplar ile aydınlanma öncüleri bilim insanlarına saldıran dinciler, öte yandan her türlü saldırıyı bir kenara koyup, bilimsel araştırma sürecinden bir adım şaşmayan, sürekli olarak yeni problemler çözüp bu çözülenlerin sayesinde bilim dünyasına başka yeni problemler yaratan bilim adamları. kimin kazanacağı belli olmaz ama, birazcık ilerici görüşe sahip olan insanların bilim adamlarının yanında yer alacağından hiç şüphem yoktur.