bir iibf linin hatıra defteri

entry5 galeri
    1.
  1. Kendisi hem hocam hem de sevdiğim bir abim olan avukat furkan mahmat ın aydınlık gazetesinde kaleme aldığı yazı dizisi. Hislerimize tercüman oluyor.

    --spoiler--
    HER ŞEY OLABiLiYORUM

    Tabi önce kazandığın fakültenin geleceği ile ilgili araştırmalar yaptın. Bir de baktınki kaymakam, idari hakim , vergi müfettişi , Sayştay denetçisi ve açılımını bilmediğin bir çok kuruma uzman yardımcısı veya müfettiş yardımcısı olarak yerleşebiliyorsun.

    Sonuç: Ben herşey olabiliyorum.

    Sonra üniversite okuyacağın şehre internetten baktın. Şehir güzel….

    Daha ne olsun !

    SONRASINI SONRA DÜŞÜN

    Birinci sınıfa başlarken kendini hakim veya kaymakam olarak görürsün.

    Üniversite güzel, ortam güzel, sonrasını düşünmemek lazım.

    Son sınıfa gelindiğinde arkadaşların amcasının, dayısının şirketinde çalışcaklarını konuşmaya başlayınca seninde aklına sonrasını düşünmek gelir.

    SONRASI

    Amcasının dayısının şirketi olmayan arkadaşların bir sınav maratonundan bahsediyor ve bu sınavlar için kurslara kaydoluyor. Tabi arkadaşların kursa gittiyse seninde gitmen gerekiyor, vardır bir hayır. Önce Kamu Personeli Seçme Sınavına (KPSS) girmen gerekiyormuş. Bu sınavda neler yokki: Tarih, Türkçe, Matematik, Tarih, Hukuk, Maliye Muhasebe, iktisat, Çalışma Ekonomisi, Kamu yönetimi vs. vs. diye uzayıp gidiyor. Bir yıl boyunca hunharca bu derslere gömülüyorsun.

    Yıl sonunda ise boyu gögüsüne gelen üst üstte dizdiğin bitirdiğin kitaplarla bir öz çekim yapmayıda ihmal etmiyorsun!

    Sınavdan sonra pusuya yatıyorsun, hangi kurum alım yapacak diye interneti süzüyorsun.

    iLAN

    ilan internete düştü.

    Bir kurum alım yapacak,. hemen evraklarını hazrılayıp acilen bankaya sınav harcını yatırıyorsun.

    Sınava girecen, takım elbiseyi üstüne çekecen, kravatı takıp işe başlayacan ilk maaşla ailene üniversitedeki bulaşıkları yıkamayan sürekli belgesel izleyen kankana bir hediye alacan.

    Bunlar güzel şeyler!

    Hayatından feragat edeceksin, halı sahaya gitmeyecen, pes oynamayacaksın, kafede arkadaşlarınla görüşmeyeceksin kurum sınavına hazırlacaksın.

    Hunharca kurum sınavına çalıştın, kütüphane, soru bankası, kahve, video dersler vs. vs. yardırdın.

    Tabi çalışma sonunda bu defa boyunu aşan kitaplarınla bir öz çekim daha yaparsın ve ertesi gün sınava girersin.

    SINAVI KAZANDIN

    Kurum sınavını kazandın ancak bir şey daha var.

    Mülakat!

    Büyük emekler verdin adım adım geldin. Artık hedefine çok yakınsın.

    Sabah traşını oldun, takım elbiseni giydin. Mülakatın yapılacağı salondo bekliyorsun. Sıran geldi, önlerinde bilgisayar olan ve bilgisayara her baktıklarında fısır fısır konuşan bir heyet var. Aralarındaki konuşmalar seni tedirgin ediyor. ‘’Acaba benim hakkımda mı konuşuyorlar?’’ diye düşünürsün. Heyetin başı, gergin bekleyişin ardından gözlüklerinin üstünden bakararak adını sorar. Bu gerginliğin üstüne boğazın kurumuş bir şekilde adını söylersin ve acaba doğru söyledim mi diye düşünürsün. Gerisini ise hatırlamazsın.

    Mülakat sonuçları açıklandı!

    iyi denemeydi dostum!

    Kaybettin!

    Peki yalnızmısın hayır senin gibi iiBF mezunu olan ve KPSS ve kurum sınavına giren 400.000 öğrencinin %99’nun maratonu bu şekilde sona eriyor.

    SONUÇ

    Her şey olabiliyordun ama hiçbir şey olamadın!

    (Sonucun neden böyle olduğunu ise diğer yazımızda incelemeye çalışacağız. )
    --spoiler--

    http://www.aydinlik.com.t...ibflinin-hatira-defteri-i
    4 ...