alışılmadık yaz ayazı avuçların
sözgelimi kirli rüzgarsın
ne zaman bırakmaya niyetlensem ellerini
sabuna hapsedilmiş yaralı bir hava kabarcığı oluyorum
ayaklarına dolanıyorum
çocukluğumun orta yerinde takılıp kalmiş haylaz kumlara
küfredip
otobüs yolculuklarında buluyorum kendimi
bütün şehri bırakıyorum arkamda
öyle sanıyorum
kenti kovalıyorum adeta
labirentin en çıkmaz sokağında uyanıyorum
yastığa gömülüyor yüzüm
yattığım yerden kalbine talip oluyorum
birden değişiyor yüzümde mevsim
bir yanım yarısına ağıt döküyor
kayıp mavi çocuklar dikiyorum gözlerime
aşk olsun!
devamı imgesiz şiirler yığını
yoklama defterinde kim varsa
yok! *