yağmur

entry1504 galeri
    1040.
  1. Nurullah genç adlı şairin dev şiirini getirir aklıma.

    Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
    Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
    Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
    Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
    Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
    En müstesna doğuşa hamiledir kainat

    Yıllardır bozu bulanık suları yudumladım
    Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım

    Hasretin alev alev içime bir an düştü
    Değişti hayel köşküm, gözümde viran düştü
    Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
    Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

    ihtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
    Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
    Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin
    Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla
    Evlerin arasına dikilir yesil bayrak
    Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak

    Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım
    Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı
    Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydim

    Yağmur, gülsenimize sensiz, baldiran düştü
    Düşmanlik içimizde; dostluklar yaban düştü
    Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe
    Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü

    Bir güzide mektuptur, çağlarin ötesinden
    Ulaşır intizarın yaldızlı sabahına
    Yayılır o en büyük mustu, pazartesinden
    Beyazlik dokunmuştur gecenin siyahina
    Susuzluktan dudağı çatlayan gönüllerin
    Sükutu yar, sevinci dualar kadar derin

    Çaresiz bir takvimden yalnızlığa gün saydım
    Bir cezir yaşadım ki, yaşanmamiş, mazide
    Dokunduğun küçük bir nakış da ben olsaydim

    Sensiz, kaldırımlara nice güzel can düştü
    Yarılan göğsümüzden umutlar bican düştü
    Yağmur, kaybettik bütün hazinesini ceddin
    En son, avucumuzdan inci ve mercan düştü
    2 ...