türkiye'nin sahip olduğu toryum yataklarındaki toryumu teknolojik yeterslizler ve diğer bazı sebeplerden ötürü işleyemediği için kullanamadığı reaktörlerdir. halbuki sahip olunan toryum yatakları bakımından türkiye dünyada ilk üçte yer almaktadır. reaktörün kaynağı olan toryum yer kabuğunun yaklaşık %0,0007’lik kısmını oluşturmaktadır ve bu nadirliğinden ötürü önemi de bayağı büyüktür.
norveç 2013 yılında thor energy isimli şirketle anlaşarak yakıt olarak uranyum yerine toryum kullanımının testini başlatmıştır. norveç'in sahip olduğu toryum miktarı ise türkiye'nin sahip olduğunun üçte biri kadardır. yine türkiye kadar fazla toryum yatağına sahip olmayan, hatta neredeyse hiç olmayan çin bu alanda yaklaşık 140 bilim insanı ile birlikte çalışmalar yapmaktadır.
reaktörün kendisine bakacak olursak, toryum-plütonyum yakıtı ile çalışan reaktörler uranyum-plütonyum yakıtı ile çalışan reaktörlere göre daha az miktarda plütonyum benzeri atık bırakmaktadır. bu sayede plütonyumu güvenli bir şekilde saklamak için kullanılan paradan da tasarruf edilmiş olunuyor. toryum katı yakıtlı reaktörlerde kullanılabilir olsa da verimlilik bakımından sıvı yakıtlı reaktörlerden daha geridedir. bu yüzden gelecek için sıvı yakıtlı toryum reaktörlerini iyileştirme çalışmalarına daha fazla ağırlık verilmektedir.
konu ile ilgili olarak hatırlarsak bir zamanlar yüksek enerji fiziği üzerinde uzman olan engin arık'ın da içinde bulunduğu altı bilim insanı atlasjet 4203 sefer sayılı bir uçuşta uçağın düşmesiyle birlikte hayatlarını kaybettiler. o uçak neden düşmüştü, bunun cevabı hala pek net değildir. kimi çevreler bunun türkiye'de yapılmak istenen cern benzeri bir parçacık hızlandırıcı projesi girişimine karşı yapılmış bir sabotaj olduğunu ileri sürmüştür. engin arık bu projenin önderlerinden biri sayılıyordu. bunun yanında kendisinin ileride yapılması planlanan nükleer reaktörlerin kaynaklarının da toryum bazlı olması gerektiğine dair düşünceleri vardı. tüm bu atılımlar düşünüldüğünde dış kaynakı bir sabotaj iddiası hala ciddi ve mantıklı bir iddia olarak geçerliliğini sürdürmektedir.