(bkz: fethi paşa korusu) bilenler bilir bu mekanı. bundan bir 5 ya da 6 sene önce arkadaşımla bisiklet sürmeye koruya çıkmıştık. biraz gezinirken 2 belediye işçisi bizi daha ileriye gitmememiz için durdurmuştu. sebebini sorduğumuzda yolun biraz ilerisinde park halinde duran camları simsiyah filmli beyaz bir fiat tipoyu (uno da olabilir) bize işaret ederek sırıttı. önce ne olup bittiğini anlamadım. sonra iki işçi bizi muhabbete tuttu. saçma sapan sorular soruyorlardı. bir yandan onlarla konuşurken diğer yandan arabaya bakıyordum. araba hafiften sallanıyordu ve arka sağ camına dayanmış aşağı yukarı gidip gelen bir kafanın silüetini görüyordum. artık arabada ne olup bittiğini anlamıştım. arabanın sallantısı kısa bir süre sonra durdu ve kafa silüetini artık göremiyordum. belediye işçileri kendi aralarında "aha bitirdi işini hahahahkjhfgajhsf" diye gülüşüyorlardı. arabanın sol arka kapısından yüzü kıpkırmızı bir adam çıktı ve cebinden çıkardığı sigarayı yakıp derin derin içine çekti. bir an göz göze geldik ve öyle bir baktı ki içerken yaralı yaralı ben ömrümde bu kadar acınası bir yüz ifadesi görmemiştim. o gün anladım ki eğer arabada sevişilecekse araba seçimi iyi yapılmalı.
