recep tayyip erdoğan

entry28903 galeri ses35
    1148.
  1. siyasetin en kara en vahim halini sunan devlet adamı. nasıl mı? hani der ya o eşsiz satırlarında mustafa kemal;
    " ...bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler"
    yani...
    yani mustafa kemal'in kemikleri sızlıyor. yani, emanete hıyanet gibi bir şeydir bu.

    "millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir."
    oy neydi?
    oy namustu...
    oy şerefti... yani en azından öyleymiş eskiden. şimdi ne gördük, neler yaşadık?
    siyasetin en kara halini.
    uçurumu gördük, siyasetin en acımasız tarafını.
    siyasiler kendi rantlarının peşlerine düşerken yine olan halka oldu. yine halk ezilen oldu, fakr-u zaruret içinde eridi gitti. öyle ki "oyum namusumdur" diyemedi bu güruh.
    biraz kömüre, biraz pirince gitti bu duruş...
    kendine olan saygı ya da vs...
    e bizde diyemedik ona biraz pirince yapılır mı bu diye.
    diyemedik çünkü evinde pirinci yoktu belki de. çocuklar vardı kimbilir yarına ne yeriz acaba diye düşünen...
    ne oldu peki? tüm bunlar yaşandı, yaşanıyor.
    ne yapmak lazım peki? zamanın yapıcı tarafı yok bu defa. yıkıcı tarafı ile karşı karşıyayız sanki.
    ben yakın gelecekte öğretmen olacağım mesela. ufak yaşlarda henüz temiz zihinler gelecek bana. sevdiğim bir sanat adamının da dediği gibi;
    kimbilir belki yetiştirdiğim çocukların içinden atatürk geçer. anlatırım. öğretirim. elimden geleni ancak böyle yapabilirim. en azından şimdilik tek yol bu gibi görünüyor.

    yani bu satırlar dahilinde;
    "amaç" ve "araç" klişesini layıkıyla yerine getiren bir devlet adamıdır recep tayyip erdoğan. hoş kendiside bunu dile getirmiştir. maziye baktığımızda şahsına ait birbirinden çeşitli demeçleri mevzu bahistir. bunlar bir araya getirildiğinde büyük bir resim elde edilir, büyük bir portre. ne portresi peki? "şeriatın portresi" olabilir pekala. kendisi şöyle der mesela;
    "bütün okullar imam hatip yapılacak"
    başka?
    "sadece imamlar resmi nikah kıysın"
    başka?
    "ben istanbul'un imamıyım"
    başka?
    "ananı da al git buradan"
    başka?
    "türkiye kendine din olarak kemalizmi almış ve başka hiçbir dine hayat hakkı tanımayarak kitlelere zorla dikte ettirmiştir"
    kemalizm ve dikte ?! ciddi bir kavram karmaşası mevcut demek ki. e peki başka neler söylenmiş? devam...
    "hem laik hem müslüman olunmaz"

    olunur. hatta buna dair yanımda, yakınımda muazzam bir örneğim bile mevcuttur.
    anneannem...
    dinine bağlı, bunu sadece kendi için yapan, dinini gerçekten benimsemiş müslüman bir kadın. aynı zamanda devlet düzeninde laikliği savunan bir kadın.
    o sevmez işte dinin böyle dillerde paçavra edilmesini, içinin boşaltılmasını ve sömürülmesini.
    ondandır işte " değişmedim, geliştim " martavallarına asla inanmayarak göz ucuyla süzüşü...
    biz inanmıyoruz, hiç inanmadık.

    (bkz: atma recep din kardeşiyiz)
    4 ...