hepsinden öte başımızda güç zehirlenmesi yaşayan bir adam olmasından ötürüdür.
sürekli ilerlemek isteyen, ilerleyebileceği en yüksek noktaya geldiğinde ise "daha fazlasını istiyorum" diye şımarıklık yapan bir adam tarafından yönetiliyoruz.
belediye başkanlığından, ülkenin en üst makamı olan cumhurbaşkanlığına kadar çıkmış olmasına rağmen bu makam onu tatmin etmiyor ve kendisi için yeni bir makam yaratmak istiyor.
şimdi bu adamın tek sorunu aksayan sistem mi? hayır daha fazla güç!
kasımpaşa'nın arka sokaklarından çıkıp köşklerde yaşayacak kadar kalburüstü bir hayata sahip oluyor ama köşkle yetinmeyip kendine saray yaptırıyor.
şimdi bu adamın tek sorunu dışarıdan gelen misafirlere karşı iyi bir intibah bırakma isteği mi? hayır. nasıl bir güce, ne kadar ulvi bir makama sahip olduğunu herkes görsün istiyor.
suriye politikası da genel olarak dış politikamızın bütünü gibi elindeki güçle yetinememesinden kaynaklanıyor.
türkiye'yi ve türk halkının büyük bir kısmını kendine kul köle etti ama bu ona yetmiyor. neden sünni araplar da ona biat etmesin ki?
neden osmanlı rüyasını gerçekleştirip bütün müslüman coğrafyasına hükmetmesin?
bir gün mutlaka bu tatlı rüyadan uyanıp gerçekleri görecek. olan o güne kadar kanı dökülen masumlara ve bu memlekete olacak.
maalesef kaderimiz bir adamın inisiyatifine bağlı.
