17 ağustos 1999

entry901 galeri
    734.
  1. 9 yaşındayım deprem olduğunda. annem sıcaktan uyuyamamış, ayak ucunda da kedimiz yatıyormuş. depremden 10 saniye önce fırlamış kedi. annem de kediye bakmak için kalkarken sallanmaya başlamış. ben hissetmedim depremi. ama korkusu hala içimde. annem beni kucaklayıp kapıya götürdü. deprem biter bitmez evden çıktık. elektrik yoktu radyoyu açtık, istanbulda çok hasar yoktu ama başka yerlerde fazlasıyla kayıp olduğunu öğrendik. sabah olunca eve döndük. artçı sarsıntılar devam ediyordu, televizyonu açtık. bana çizgi film açtılar rocko'nun modern yaşamı vardı. yaşım küçük olmasına rağmen bir çok ayrıntıyı dün gibi hatırlıyorum. o günden sonra en ufak sarsıntıyı hissetmeye başladım, yeri geldi deprem oldu diye uykumdan uyandım. herkes çok zorluklar çekti. 17 ağustos hepimizin hayatında bir değişikliğe sebep oldu. kimi en sevdiklerini yitirdi, kiminin içini en sevdiklerini yitirme korkusu kapladı. ama bir görüntü vardı asla gitmiyor gözümün önünden; bir anne çocuğuna sarılmış enkaz altında ikisi de vefat etmişler, her yerleri toz kaplıydı. 17 yıldır gözümün önünde deprem dendiğinde canlanan en net görüntüdür. depremden sonra 1 yıl annemle babamın arasında uyudum. her seferinde ya yine deprem olur da annem bana sarılır ve biz de o şekilde ölür müyüz diye çok korktum.

    bir daha tekrarlanmaması tek dileğim ama deprem ülkesinde yaşıyoruz maalesef. depremler tabii ki olacak ama ders alınması lazım, yapılması gerekeni tam yapmak lazım. oradan 3-5 kuruş kar edeceğim diyerek insanların canlarına kastedilmemesi lazım. burası türkiye, o cebini 3-5 kuruş fazla doldurucak diye rüşvet verdiği kişi 1-2 kuruşa inandığı her şeyden vazgeçebiliyor. vicdanını dinlemek yerine insanların çığlıklarını duymayı tercih ediyor. acaba 17 ağustostaki ölümlerin sorumluları gece rahat uyuyabiliyor mudur? ellerindeki kan temizlenmiş midir?

    unutmamak gerekir; deprem öldürmez ihmal öldürür!
    3 ...