bir insan bedeni düşünün tamamiyle siyah. kömür gibi geceden daha karanlık. gövdesinin içinde birkaç tane küçük ışıltılar var elmas ya da mum ışığı gibi sönmek üzere olan ve onlara da "iyilik parçacıkları" diyelim.
-üst üste üst üste negatif ve üzücü şeyler bedeni üstünde çatlaklara ve gövdesindeki "iyilik parçacık"larını kapatacak kadar baskı altında, fazlasıyla zarar görüyor. (haklı sebeple olduğu tartışılır.)
-ve bir şey oluyor. hoş, güzel, mutlu eden, sevindiren bir şey oluyor (ki bu bedenin sahibi için bu durumlar neredeyse bir küsür senedir aşırı lüks şeyler. ekonomi kötü işte ne yaparsın.). bir anda o sönmek üzere olan "iyilik parçacık"ları güneş gibi parlamaya ve bedeni kömür gibi yapmaya güçlendirmeye başlıyor. ilk duruma kıyasla neredeyse süper kahraman gibi iyi bir arkadaş (süper ya da inanılmaz derdim ama bunu söylemek bize düşmez ne yazık ki.), insan ve hayvanlara yardım eden, karamsar bir pislik olsa da hayata iyi yanında bakan, çevresindekilerle ilgilenip, (bunu söylerken umarım yanılmıyorum) çevresindekileri, neşeli, mutlu edebilen, evli olmasa da muhtemelen iyi bir aile adamı olabilecek birisi oluyor
ve kesinlikle 2 dk iyi hissedebilmek için günde 4 çeşit ilaç ve iki doktora ihtiyaç duymayan biri oluyor.
ilk durum yıllarca yaşayıp bastırdığım bir çok pislik ve bazı tatsız olaylar sonucu olduğum halim. ikinci durum ise mutlu olduğum zaman olduğum kişi. tabi tabiri caizse bütün beden zehirle doluyken "+" ve "-" enerjiyi dengelemek zordu. sonuçta yıllardır habitatım zehirli mutlu ayrılsam da gideceğim yer bana zarar veren tabiri caizse beni zincirleyen bir yer. gel de başkalarına anlat. gel de başkalarını anlasın, yanında olsun. en kötü ihtimal bedeni ortadan kaldırmak belki de. emekliye ayrılmak ya da yeni bir beden sahibi olmak ne kadar zor olabilir ki?
Not: gayet iyi bir betimleme gibi ama başka bir başlığa ait sanki. çok tatlısın sözlük, hayırlı günler.