1811-1818 Osmanlı ile Suudi Devleti ordusu arasında yapılan savaşlardır.
Suud kuvvetleri Irak ve Suriye vilâyetlerine hücum etmeye başladı. 1801'de bu taarruzlar Şiî ve Sünnilerce önemli olan Kerbelâ'yı yağmalamalarıyla doruğa çıktı. 1802 yılında Vahhâbîler islâm'in iki kutsal şehri Mekke ve Medine'yi de elde ederek Hicaz bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. Özellikle bu son olaylar Osmanlı imparatorluğu'nun prestijini sarsacak nitelikteydi, zîrâ Osmanlı Devleti bu iki kutsal şehir üzerinde 1517'den beri hükümranlığını kesintisiz sürdürmekteydi.
Bu iki şehrin de düşmesiyle Osmanlı Devleti harekete geçti. Dönemin padişahı ikinci Mahmut, Vahhâbîleri tahrip etme görevini Mısır Vâlîsi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya verdi. Mehmet Ali Paşa, oğlu Tosun Paşa komutasındaki güçlü bir piyade ordusunu deniz yoluyla Hicaz'a gönderdi.
1815 de ibrahim Paşa Osmanlı kuvvetlerinin komutasını aldı. Arap kabilelerini bol hediyeler ve usta diplomasiyle elde ederek Arabistan'ın merkezinde Unaizah ve Buraidah kasabalarını işgal ederek ilerliyordu. Arada bir kesilen ve ümitsiz savaştan altı ay sonra, I. Abdullah 9 Eylül 1818'de kuşatıldı ve yakalanarak istanbul'a gönderildi. Orada idam edildi. Diriyah yerle bir edildi ve Mısır garnizonları önemli kasabalara yerleştirildi. Pek çok Suudi ailesi kuşatmadan önce kaçtı. Kalanlar Mısır'da ve istanbul'da hapishanelere gönderildi.
Yenbu Muharebesi
ikinci Mahmut, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya Suudilere karşı harekata başlamasını ve Mekke'yi tekrar feth etmesini ve Osmanlı Devletinin onurunu geri getirmesini emretti. Kavalalı Mehmet Ali Paşa, oğlu Tosun Paşa'yı 10,000 kişilik bir ordu ile başlangıç olarak Yenbu'ya karaya çıkması için gönderdi. Burası diğer şehirleri tekrar elde etmek için bir karakol olacaktı.
Tosun Paşa başarılı bir şekilde Yenbu'ya ayak bastı ve 70 kişilik Suudi kuvvetlerini hiç kayıp vermeden kuşattı.
Sonuç : Osmanlı Zaferi.
Al-Safra Muharebesi
Tosun Paşa'nın kuvvetleri topları ve ekipmanları ile Medine'yi yeniden feth etmeye çalışmak için ileri doğru hareket ediyordu. Al-Safra vadisinde (sarı vadi) Saud Al-Kabeer'in kuvvetleri ile karşılaştı. Saud Al-Kabeer'in kuvvetleri 200 suvari ve 10,000 asker ile saldırıya geçti ve Medine'yi başarılı bir şekilde savundu. Savaştan üç gün sonra Tosun Paşa Yanbu'daki güvenli yerine çekildi.
Sonuç : Suudi Devleti Zaferi,Tosun Paşa Yanbuya çekilmek zorunda kaldı.
Medine Muharebesi
1812 Al-Safra Savaşı olayından beri, Ahmet Tosun Paşa'nın kuvvetleri Medine civarındaki isyancı kabilelerle Mısır'dan Yanbu'ya askeri malzemeler ulaşmaya başladığından beri uğraşmaya başladı.
Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Ahmet Ağa'yı 10,000 kişi ile Tosun Paşa kuvvetlerinin Medine'yi tekrar feth etmesine yardım etmeye gönderdi. Bu ordu başarılı bir şekilde şehri Kasım 1812'de feth etti ve yaklaşık 600 Suudi öldü.
Sonuç : Osmanlı Zaferi.
Cidde Muharebesi
Batı Arabistan'da Cidde şehrinde meydana geldi. Medine'den ulaşan Tosun Paşa'nın ordusu ve Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın yönettiği Mısır'dan henüz yeni varan ordu şehri derhal fethettiler. Osmanlı Sultanı II. Mahmud Galip Efendi'yi yeni Hicaz Valisi olarak ilan etti.
Sonuç : Osmanlı Zaferi.
Mekke Fethi
Mekke'nin Osmanlı Devleti tarafından yeniden fethi (1813) Cidde'nin fethinden birkaç gün sonra gerçekleşti.Suudi Devleti'nin 1,000 kişilik ordusu Mekke'de Ali ve Tosun Paşalar tarafından kuşatıldı ve yok edildi.
Sonuç : Osmanlı Zaferi.
Nejd Seferi
Osmanlıların 1817-1818'de sürdürdüğü ve Birinci Suudi Devleti'ni tarihten silen ciddi bir askeri çatışma idi. Osmanlı Sultanı'nın emriyle başlayan çatışma, Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu ibrahim Paşa tarafından yönetiliyor; Diriyah'ın işgali ve ilk Suudi Devleti'nin sonlandırılmasını hedefliyordu.
Sefer, yaklaşık 30,000 asker ile Medine'nin batısındaki Hnakiyah'dan başladı. Kasım 1817'de Mawiyah Köyü zaptedildi. Daha sonra al-Rus, al-Khabara, Unaizah ve Buraidah'ı alındı. Aralık 1817'de Riyad'a ulaşan ordu, 1818 yılında bu kenti de fethetti. Suudi başkenti Diriyah'ın da feth edilerek yerle bir edilmesiyle Birinci Suudi Devleti tarihe karıştı. Yakalanan Suudi liderler istanbul'a gönderildi ve burada kafaları kesilmek suretiyle idam edildi.
Bu savaşta Necit gibi zorlu bir coğrafyada kahramanca mücadele veren askerlere atıfla, Türkiye'de 'Necdet' ismi çocuklara yaygın bir şekilde verilmeye başlandı.
Sonuç : Osmanlı Zaferi.
Diriye Kuşatması, 1818 yılı sonunda Mısırlı ibrahim Paşa kuvvetleri oraya ulaştığında meydana geldi. Abdulah ibn Suud zayıf bir ordu ile başşehri savunmaya çalışıyordu. Birkaç gün sonra Abdullah ibn Suud, Osmanlılarca kuşatıldı. Abdullah esir edildi. Kendisi, hazineleri ve sekreteri istanbul'a gönderildi (Bazı referanslara göre Kahire'ye).
Mısırlı ibrahim Paşa'nın güvenlik sözü, Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın onların lehinde aracılığına rağmen ölüme koyuldular. 1819 yılında ibrahim Paşa Arap Yarımadasındaki bütün muhalefeti azaltarak Kahire'ye döndü.
Osmanlı-Suudi Savaşı'nı bitirerek Osmanlılarla Yunanlara karşı olan görevine başladı.
Sonuç : Osmanlı Zaferi.