kaçırılan nokta şu ki yazı Türkiye karşıtı değil, erdoğan karşıtıdır. dolayısıyla düşmanlık da erdoğan düşmanlığıdır. dün de almanyada türk vatandaşlarının darbe karşıtı gösterisine izin verildi ama erdoğanın telekonferansına izin çıkmadı. erdoğan düşmanlığı ve türkiye düşmanlığını bir tutmamak gerek.
erdoğan türkiye cumhuriyeti cumhurbaşkanıdır ama bizzat kendisi hala bir cumhurbaşkanı olmak yerine siyasi bir aktör olmayı seçtiği için bu sonuçlar kaçınılmaz. cumhurbaşkanlığı makamı siyasi malzeme değil, siyasetüstü bir makamdır.
ayrıca akp hükümetlerinin izlediği dış politika sayesinde ortadoğuyu dünyanın en riskli ve hareketli coğrafyası haline getirmek isteyen ülkeler, amaçlarına sandıklarından çok daha hızlı ve etkili ulaştılar. komşularla sıfır sorun diye yola çıkıp sıfır komşu noktasına gelindi.
uzun vadede bütün dünyanın, en çok da türkiyenin sosyolojik dengesini alt üst edecek suriyeli ya da daha geniş tabirle arap mülteci sorunu ortaya çıktı. avrupanın birçok kentinde, ortadoğudan binlerce kilometre uzakta ve güvende olduğunu düşünen avrupalıların kalbinde bombalar patladı. bunun sorumlusu bizzat kendileri olduğu halde, -biraz da haklı olarak- başta maşa olarak kullandıkları türk hükümetini suçlar hale geldiler.
bunun dışında türk hükümetinin de mültecileri bir pazarlık malzemesi haline getirmesi, suriyelileri daha güvenilmez hale getirmekte.
özetle bu daha başlangıç. şimdi darbe girişiminin siyasi sonuçları gündemi meşgul ediyor ama asıl çözmemiz gereken sorunlarımız çok daha büyük ve çok daha yıkıcı.