vallahi sevgili kürd kardeşim. annesi kürd olan bir birey olarak konuşacağım.
benim toplumsal bakışım ulusalcı. ama toz pembe "sınırlarımız içindeki herkes türktür. etnisite kabul etmeyük" değil. kürdlerin farklı bir kültürü, farklı bir mutfağı, farklı bir dili var. ve kürdlerin çoğu da ayrılıkçı. bu ayrılıkçı hareketleri kimse yadsıyamaz.
kürdlerin çoğunluğunun şunu anlaması gerekir. eğer ki türk ulusunun bir parçası olurlarsa; dilleri, kültürleri yaşayacaktır. bağımsızlık hayali peşinde koşup diyelim ki bağımsızlıklarını kazandılar. maalesef bu coğrafyada türkler farslar ve araplar tarafından yok edilirler.
ama şu da yanlış "gel kürd kardeşim türk ulusunun bir parçası ol" diyip bir sikim yapmamak... bu adam senin ulusunun bir parçası oluyorsa sen onun kültürünü yaşatacaksın.
(ilk kürdoloji enstitüsü st. petersburg'da kurulmuştur. minorsky, jaba gibi adamlar 1856 paris antlaşması ile boğazlardan sıcak denizlere inmekten vazgeçip karadeniz'in doğusundan inme ülküsünü gütmüşlerdir. kürdoloji enstitüsünün kurulmasındaki amaç da burada yatar.)
senin ülkende kürdoloji enstitüsü olacak ki onun kültürü senin de kültürün olsun. devlet televizyonlarında kürtçe yayın yine yapılır ama yaşlı anneanneler ve anneler; babalar ve büyükbabalar öldükçe buna da rağbet azalır. zaten rağbet az. eğer talep olursa açılır ama talep olmazsa da halkın vergisini boşa yemeyelim.
bu ülkede kürdler hep yok sayılmıştır. kürdler de sütten çıkmış ak kaşık değildir. karşılıklı sorunlarımız hallettiğimizde çok rahat uluslaşacağız.