koğuşta öldürdüğü fareyi birbirinin üzerine atıp şaka yapan askerler
alaturka tuvalette olan ibrikleri alıp o ibriklerle birbirini ıslatan askerler. (o tuvaletlerin durumuna hiç girmeyeyim)
çeşmeden akan suyun oldukça kirli olması, bu sularla yemek ve çayların yapılması. (bir gün bizim uzman çavuş beni yanına aldı yardım için, bütün lavabolardan su numuneleri alıyoruz. daha sonra bana uzman o numune sonuçları için dedi ki sakın abicim o sulardan içme içinde olmayan basil ve bakteri yok, say say bitmez.
çeşmeden su içemeyince, kantinde de su ve içecek kalmayınca (şikayetimize rağmen günlerce de gelmezdi nedense) çaresiz kalıp askeriyede bulduğumuz temiz su zannettiğimiz bir su tankerinden su içmek, o tankerin içinin yosunlu olması ve birliğin büyük bir bölümünün fena halde ishal olup toplu halde revire çıkmamız. (ben de dahil)
sararmış, çeşitli nedenlerden regarenk olmuş çarşaf ve kılıflara girmeyeyim.
koğuşlarda uyurken gaz çıkaran tipler
askerde birbirinin üzerine binen askerler. (bizim kısa dönem bir arkadaş onlara ne yapıyorsunuz , siz homo musunuz lan diye sormak zorunda kaldı; uzun dönem askerlik sonucu abazalıktan birbirimize binmeye başladık abi diye o arkadaş cevabı almıştı.*)
ailesiyle konuşurken anne babasına ana avrat küfür eden birkaç asker. (kısa dönem arkadaşla ağzımız açık kalmıştı o konuşmalara)
iki kol açtırılarak aynı anda yapılan üç aşı ve bu aşıları yiyenlerin fenalaşıp (bazı arkadaşlar bayılmıştı) revire kaldırılması * daha sonra biraz ağır olan menenjit aşısını öteki aşılar vurulduktan yarım saat sonra yapmışlardı bize yaptığı ters etki yapmasın diye aşı olmayan askerlere)
askerliğin son gecesi koğuşta bu lanet yerden kurtuluyorum en sonunda diye heyecandan sabaha kadar uyuyamamıştım.