hiç şüphesiz ki insanı gaflet, dalalet ve hatta hıyanete götürür. işte neler olduğunu hepimiz görüyoruz.
atamızın malum sözlerinin ilk kısmıdır. şöyle:
--spoiler--
Bugün bilimin, tekniğin, bütün kapsamıyla uygarlığın alevi karşısında filân veya falan şeyhin yol göstermesiyle maddî ve manevî mutluluk arayacak kadar ilkel insanların Türkiye topluluğunda varlığını asla kabul etmiyorum. Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır.
--spoiler--
atamız ne büyük bir insandır ki şu şeyhlik düzeninin "maddi" kısmına vurgu yapmayı bile ihmal etmemiş. keza, şuna da dikkat etmek gerekir: said-i kürdi'den itibaren şeyhlik yapan çok kişi kendilerini şeyh olarak tanımlamıyor, neden böyle olmadıklarını türlü yalanlarla ispatlamaya çalışıyorlar. oysa kendilerini nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar alayı şeyhtirler.
alayı müritlerinin "olgunlaşmış" halkalarına keramet sahibi olduklarını söylerler. alayı kendilerine bir şeyhe gösterilmesi gereken bağlılığın gösterilmesini isterler.