islamcı kesimden kasıt belli olmakla birlikte tekrar burada yenilemekte ve yinelemekte sakınca yok, islamcı denilen kişiler, kendilerini önce müslüman olarak tanıtırlar, türk olmaları çok arka sıralarda yer alır. dolayısı ile türk tarihi hele ki türk cumhuriyeti tarihi ile ilgilenmezler o kanaldan hiç bir zaman beslenmeyip feyz almazlar.
onların yüzü kabeye ve onun bulunduğu toplumadır, zira tarih islamın tarihidir, islamın tarihi önce arap yarımadası, sonra ispanya ve ardından da osmanlı tarihidir. bu bakımdan ele alındığında örnek aldıkları kişiler bu tarihten çıkar, dört halife, emevi hanedanları, katı müslüman osmanlı padişahları ve en son türk cumhuriyetine baş kaldırmış önce islam ümmeti diyen insanlar bütünü, onların üstinsan listesine girer.
kabe toplumu, araplar olup, dinin bütün katı yönlerini günlük yaşamlarında uygularlar. bu kadar bastırılmışlık içinde ulus olamamış ve ümmet içerisinde basit bir kul olan bu insanlar, bu kadar baskıya dayanamadıklarından kelli bir şekilde bunu başkaları üzerinden çıkartmak isterler. en kolay hedef kadınlar ve çocuklardır. kadınları kapatır, çocukları ezerler. dinin yanlış ve katı uygulanışı sonucu arap toplumunun garabeti gözler önünde iken, bunu öncül eyleyen islamcı kesimin, onların izdaşı olmalarını görmek zor değildir.
açıktır ki islamcı düşünce, islam tasavvufundan çok az beslenmiştir.araplardaki bir erkeğin çok kadınla birlikte olması ve osmanlı imparatorluğundaki harem müessesi, hep kadınları sayıya döker, birey değildir onlar, hiç bir zaman eş olamazlar. ikincil olarak çocuklar gelir, özellikle kız çocukları, onlar da küçük yaştan itibaren ezilmelidir ki, hareme girdiğinde(şanslı ise derler bir de) ya da bir erkeğin 6.karısı olacaksa ses çıkarmasın.
her birey kendi benliğini ışıtmak ister. açıktır ki herkes beğenilmek, takdir edilmek ister. böylece daha kolay hayatta kalır*. islamın yanlış uygulandığı islamcı kesimin içine düştüğü bu hata sonucu, yetiştirdiği insanlar insanlıktan çıkıyor. Oysa islam, kökeni itibarı ile sevgi demektir. tasavvuf ve tefekkür ile beslenmelidir, baskı ve hoşgörüsüzlük ile değil.
öyle olunca taşlar yerlerine oturuyor ve sözlüğün bu maddesindeki tespit doğru imiş gibi göünüyor. ancak halen her genelleme tehlikelidir lafı kulağımda çınlıyor. çok mu iyimserim acaba?
