bunun, yobazların atatürk büstlerini yıkması ya da komünistlerin atatürk'ü kendi düşüncelerine alet etmesi ile alakası yoktur. sadece büst dikme ile de atatürk sevgisi olmaz. aksine bazı durumlarda atatürk'ten nefret edilmesine bile yol açabilir.
1980 darbesinden sonra cuntacılar, yiyecek ekmeğe muhtaç olan vatandaşların, "zorunlu değil mecburi olarak", imece usülü topladıkları paralarıyla her yere, adım başı atatürk büstü, heykeli diktirmişlerdir. bu konudaki şehir efsanesi, açlıktan kıvranan vatandaşın, parasını atatürk büstüne dökmesinden dolayı "başlarım atatürk'ünüze de, büstünüze de, açım lan, ekmek param yok!" diye yaygarayı basıp atatürk'ten nefret etmesini sağlamak yönündedir.
netekim, bu dönemden sonra bitmek bilmeyen cami inşaatları başlamış, daha sonra da bunu -vergi kaçırmak için birebir olan- okul inşaatları takip etmiştir.
işin ilginci, bu cami ve okul inşaatlarının çoğu hâlâ bitmemiştir. bitenlerin de sıvası falan dökülmektedir.