platonik aşk

entry1910 galeri ses1
    224.
  1. Olgun yaşta inanın çok zor platonik aşkın sizi vurması. Ya da bende hiç olmadı, anlayamam. Ancak, bana olan platonik aşkı dinledim yakın zamanda, buz kestim. Ve çocukluğuma gittim.

    ilk çocukluk aşkımı ben de platonik sevdim, yaşadım, 5 yıl hem de...
    Her yazın köye gitmek için deli gibi can atardım. O yaz tatili hiç bitsin istemezdim. Okumaktan hiç haz almadığım, anlamanın esamesini bile bilmediğim o arapçaya, bana ölümü anbean hissettiren ve beynime naşkeden cami köşelerine, ona daha yakın olmak için giderdim, katlanırdım. Ruhumdan çok şey eksilirdi, psikolojimi alt-üst ederdi bu med-cezirler ama, o aşk için kendimi alabora ederdim, ettim, pişmanlığını da hiç hissetmedim.

    O yeşil gözlerinin renginde olan bilyelerini en çok bunun için sevdim. Ve hala yeşil bilyeler bana onun gözlerini hatırlatır. Kendisi bir poşet dolusu bilyeleri ile köyümüzün evinin avlusuna gelirken, ağabeylerimden çaldığım diğer renkli bilyeleri çıkarırdım ben de. O gelirdi bahçemize, ben dökerdim önüne bilyelerimi. Belki de kazık kadar kız olduğumda, hala erkek oyunları oynamamın yegâne sebebiydi platonik aşkım.

    O öyle bir aşktı ki bana kalan, bende olan; Ortaokulun ikinci yılında (ben 5 yılda bitirdim ortaokulu ) ona çok benzeyen bir çocuğa aşık olduğumu sanmamın etkisi, onu hala çok sevmemdendi.

    Bir gıdımcık cüsseme inat, benden büyük bidonları alıp evlerine giderdik yeğenlerimle, su almaya. Bir dakikacık onu görmek kâfiydi benim için.
    Bazen hayallerimi dolduran gül cemalini göremezdim, ellerim dolu su bidonlarına kuvvet, beynim onun hayaline emanet, patika yollarda tabana kuvvet, eve yollanırdık.
    Yolda da az dalga geçilmezdi benimle. Kırılan kalbimi hep onun aşkı, hayali telafi eder, kırgınlığımı alır götürdü.

    En çok da bunun için ağlattılar beni. Belki de bu kadar katı olmamın nedenidir bu! Hep tehdit ettiler, bildikleri mahremimi ona açmakla sindirdiler beni. istemiyordum bilmesini. Hem nasıl olacaktı istanbul-Sakarya sevgililiği?

    Şimdi, onu görmenin imkânı var, her köye gidişimde ona bir adım daha yakınım, büyüdüm, adımlarım da büyüdü ya; o zamanlar yüz seksen adım olan yol artık doksan adım kadar kısalmış vaziyette.
    Ama öyle kalsın istiyorum. Karısı ile, bir oğlu ve oğulcuğunun vurmuş olduğu kızının yanıklığı ve hasreti ile.
    8 ...