türkiye' ile ilişkilerin geliştirilmesi açısından oldukça olumlu yaklaşan bir liderdi. babasının dönemini de bildiğim için kendisini bu açılardan takdir ediyordum.
özellikle üç konudaki farklı tutumu göze çarpar beşar esad babasından yönetimi devraldığı zaman:
suriye'ye giden su akışı daha da fazla yapılan barajlarla azalmasına rağmen babasının aksine asla su sorununu gündeme getirip ilişkileri bozmamıştır.
babasının aksine pkk'yı asla topraklarında barındırmamış ve destek olmamıştır.
tekrar babasının aksine hatay'ı resmi belgelerde kendi topraklarıymış gibi de göstermemiştir.
aksine türkiye ile ilişkileri geliştirmeye çalışmış ve neredeyse türkiye bizim abimizdir noktasına kadar gelmiştir. esad ile yapılan bir röportajı dinliyordum, şunu diyordu: "biz ekonomik çıkarlarımız gereği asla imzalamamamız gereken anlaşmaları bile türkiye ile ilişkilerimiz gelişsin diye imzalamıştık."
iyi ilişkiler böyle sürerken bir anda türkiye'nin suriye politikası 180 derece değişmiştir.
şunu söylemeliyim ki esad ile daha öncesinden iyi ilişkileri olan rte, bu adamı birtakım hayalleri ve çıkarları gereği arkadan hançerledi. bunu yapmasının arkasında kendisinin çok yakındığı o dış güçlerin etkisi de büyüktür.