okan bayülgen'i bizlerin ne hale getirdğinin göstergesidir.
bizim gibi gençler(!), sözlükçüler vs. kalkıp internette, gençlerin kendilerini ifade ettikleri her yerde sanki çok bir şey yapmış gibi bu adamı kendimize bir simge olarak aldık, bu adma ne yapsa iyi güzel dedik, kalktık övdük övdük övdük, adam da hatta bize şükranlarını sunmaya çalıştı, sözlük yazarlarını vs. getirdi programına dahil etti, bu adam ne yaptıysa biz övdük, bu da kendini çok yaratıcı sandı...
hatta biz bu ülkede herkesi yererken bu adamı övüyorduk, dolayısıyla bu adam da türkiye'deki her olumlu şeyi kendi yapmış gibi bir hise kapılmış, son zamanalrda tvde tutan tek programında kendisinden çalıntı olduğunu iddia etmiştir...
nitekim dava büyük ihtimal başarısız sonuçlanıcak, okan bayülgen formatı notere onaylatmadıysa (bkz: swh), ki tolga çevik kolaylıkla formatı yurtdışında gördüğünü iddia edebilir, hatta türkiye'de de ilk olarka beyaz atlı prens'i referans olarak gösterebilir kendine...