Kişinin kendi isteğiyle hayatına son vermesi. Benimse - tanımdaki kişiden daha canlı biri olarak - çocukluğumdaki strese girip problem olarak gördüğüm tüm olaylardan tek kurtuluş çarem. O zamanlar geceleri beni cehenneme atma diye dua edecek kadar Allah'tan korkan biri olmam bile bu girişimlerimin önüne geçememiyordu, şimdi bakınca ne çocukça. Otorite gördüğüm bir büyüğümden ödünç aldığım kalemi yanlışlıkla kırmak kadar basit bir olay karnımda ağrılara, o ağrılar da beni evdeki tüm hapları renklerine göre kategorize ettikten sonra sırayla ikişer kez içmeme sebep olabiliyordu mesela. Şu an ceviz kabuğunu doldurmayacak fakat o yaşımda beni "şimdi ne yapıcam" çaresizliğine ve panikliğine sürükleyen komik olaylardan bir tanesinden kurtulma yolunu da evimizin önündeki yolun ortasına uzanarak üzerimden kamyon geçmesini beklemede bulmuştum, cidden. Sonra yengem fark edip kaldırmıştı yoldan, o kadar insan geçmişti yanımdan kimse bir şey dememişti. Ailemden kopmayı da temel ihtiyaçlarımı düzenli karşılayamayacağımı bildiğim için bir çeşit intihar olarak görürdüm. Sokaklarda nasıl yaşanırdı ki zaten. Şimdi sorsan annem hep "bunu tutamazdık her gittiğimiz yerde kaybolurdu" der. Beni en yakın okula / camiye / karakola götüren kaç yabancı kola tutundum ben de sayısını bilmem.
Sonra tabii büyüdüm büyüdüm eşek kadar insan oldum. Yaşadıkça biriktirdim, biriktirdikçe hayatıma daha çok değer biçtim. Her çaresiz anımda uygulamaya çalıştığım intihar girişimlerim hayal gücünden yoksun ilkel kaçışlara dönünce yerini hiçbir şey olmamış gibi davranma haline bıraktı. Bir şeyi hiç olmamış gibi hayal edersem beynim gerçekten de olmamış gibi tepki verir, ayırt edemez diye düşündüm. Mesela Birgün okula bi geldim lisede 8 kişilik sınıfta diğer kalabalık sınıflara nazaran ciddi anlamda vakit geçirdiğim arkadaşımın babasının öldüğünü öğrendim. çocuk ortada yok tüm rastladığım hocalar benden numarasını istiyor baş sağlığı dilemek için, bense kaç yıl geçti bir kez bile başın sağolsun diyemedim ona. Bön bön yüzüne baktım çünkü beynim "eğer böyle bir olay olmamışsa gerekli tepkileri de veremem sori" modundaydı; tepki veremediğimden utandıkça sustum, sustukça daha çok utandım ve belli bir zaman sonra silinip gitti.
Baya zaman oldu bir keresinde rüyamda çocuğum olduğunu gördüm. O kadar istemiyorum ki ama, daha bir sürü sınav var kim bakacak buna diye korkuyla çocuğa bakıyorum. Ne yapsam beğenirsiniz bilmem. Aldım çocuğu önümdeki masanın altına atıp ayaklarımla itebildiğim kadar ileri ittim. Ortada bir çocuk yoksa sorun da yok demekti çünkü. O rahatlamayla uyanınca bi daha uyuyamadım. Çocukluğuma, olaylara direkt somut eylemlerle tepki verdiğim o döneme dönsem ve elime bir bebek tutuştursalar naparım diye düşünüyorum da şu an. En fazla Kemal sunal gibi ağlardım ya, çocuğa zarar verecek de halim yokaddmf.
Hala intihar benim için acil çıkış kapısı niteliğinde, böyle bir şeyi yapmaktan aska gocunmam. Zaten daha çocukken bilinç kaybının bırak kendisinden sadece fikrinden bile tat almış biri olarak ondan uzak durmak için geliştirdiğim savunma mekanizmamı aşacak büyüklükte bir şey yaşamadıkça bulaşmam. Kaldı ki nasıl ölüme teşebbüs edileceğini gerçekten unuttum, mutlak suretle beceremem gibi geliyor artık. Şimdilik hayatımdaki sorunlar o halının altından taşıp da takıldığım bir engel olana kadar haylice vaktim, düştüğüm engelde elimden tutup beni kaldıracak birisi de var. Ölene kadar hayattayım yani, merhaba.