ogrencilik yillarinizdir. ihlamurda evinize dogru dalgin bir sekilde suzuluyorsunuzdur. elinizde ders notlari, metinler, bir iki kucuk alisveris vee bir adet pompa vardir. cunku basketbol topunuzun havasi inmistir ve siz ozerklik adina gidip bir pompa almissinizdir. dalginsiniz dedik ya, eller kollar yuklu, pompanin sibop ucu yere duser. egilip almaya calisirsiniz. alisveris torbasindan sacma bir iki sey firlar. haydaa kahretsin demeye kalmadan fotokopiler firara gecer. artik o islek sokakta benny hill den farkiniz kalmamistir. herseyi birakirsiniz. nefes alirsiniz. once fotokopileri, sonra sacma alisverislerinizi toplarsiniz. bi kac boncuk ter damlasini, ucunda 3 poset yuk olan on kolunuz ile zar zor siler ve sibop ucunu alip oradan hizli adimlar ile kacmaya hazirlanirsiniz. iki buklum iken dik duruma gecersiniz. artik bakislariniz beton binalar izin verseler ufku gorebilecek sekildedir. ve o nu gorursunuz. kacarsiniz kuzum, bir kere bakip kacarsiniz ordan. ex-sevdiceginiz size ne selam vermistir, ne de yardim etmistir. gerci hos siz ona bu firsati vermemissinizdir. peki siz? uzun zamandir beklediginiz an gelip catmis fakat dunyadan habersiz en son sibop ucunu toplamaya karar veriyorsunuzdur.