suların hala su olduğu ve mahalle başı çeşmelerinden aktığı;
Akıncıoğlu şiiri;
karosercilerin en büyük ve en namuslu ustası Erol Usta (boşuna yazmadım bunu, Tofaş 700, Renault 800 işçi çıkardığı zamanlarda, tek bir çırağı bile işten çıkarmayıp), "Bu sene kar senesi değil, ar senesi diyen." ve o senenin sonunda 30 (otuz) yılda kazandığı mamelekinin belki de hepsini satmak zorunda kaldığında, "Şükür atlattık, alnımızın akıyla." deyip, bunu da sanki "Günaydın." der gibi söyleyen ve beni hüngür hüngür ağlatandı.
Tabii ki, ona göstermedim göz yaşlarımı.
Görse gözümün yaşına, aklıma duyduğu saygıya, bana olan babaca sevgisine bakmaz, o hep arkasına basarak giydiği uzun burunlu ayakkabısının ucuyla, dizimin tam altına bir depik atardı.
Laf ola beri gele değildi onun ustalığı, esnaflığı.
iyi ki vardı, iyi ki onun gibiler var.
Türkiye varsa, onlarla var.
Eski adıyla Burgaz, şimdilerin Güzelyalı'sı;
sevdiğim kadın;
ilk çocuğum, şimdiki kocaman, boyumu geçmiş boyuyla yakışıklı oğlum;