oyunculardan ya da teknik direktörden yana şaibe mevzularına girilmemesi gereken maçtır. abdullah avcı ve silme Gs'lilerden oluşan ekibi bir yanlış yaptılarsa günahları boyunlarına. hesabını öteki tarafta Allah'a verirler artık.
Ben maçın başka bir yönüne değinmek istiyorum. Dünkü maçı Fenerbahçe oynayasaydı sanırım ortak bildiriler havada uçuşurdu. Gençlerbirliği ile başlayan, Trabzonsporla devam eden ve son olarak ibb maçı ile son bulan 9 puanlık sürecin tamamı başından sonuna kadar hakem hataları ile dolu.
Birazdan yazacaklarım ekrana yansıyanlar.
-Dk. 3: Lincoln topu içeri gönderiyor. Arda göz göre göre Kerim Zengin'i itiyor. Kerim topa vurmuyor, top dengesi bozularak düşürülen Kerim'in kaval kemiğine çarparak kaleye giriyor. Galatasaray açık bir faulle 1-0 öne geçiyor. Maçtan sonra aynısını Erman Toroğlu da söyledi.
Dk.8: Hakan Balta topun ayaktan çıktığı bir pozisyonda sert bir şekilde ve sakatlamaya yönelik rakibine giriyor ve kötü bir faul yapıyor. Maçı izlerken yemin ediyorum dudaklarımdan, "kırmızı" kelimesi çıktı ister istemez. Ne hikmetse maçtan sonra aynı şeyi Erman Toroğlu da söyledi.
ilk yarıda ki diğer pozisyonlar; dakikalarını unuttum.
-Ayhan Akman: burnunun ucundaki hakeme "hey hey hey hadi lan" diye fırça kaydığını milyonlar duydu yan hakem duymadı. Lan denilebilen bir hakemin yönettiği maçı tek forvet, çift forvet, alan daraltma, pres, kanat varyasyonu gibi saçmalıklarla yorumlamak zavallılıktır.
-Emre Güngör: Yerdeki belediye sporcusuna önce diz atıp ardından da sahanın ortalık yerinde kafayı çaktı. Aynısının 1/3 oranında hafifini Galatasaray maçında Deivid yaptı diye kırmızı kart görmüştü hatırlıyorsunuz değil mi?
Lincoln öyle bir gol attı ki, yaptığı dandik vuruşun ardından tam "bana faul yapıldı hani penaltı" itirazı için ayağa kalkmışken bir de baktı gol olmuş. Galatasaray acayip bir 3 puan daha almıştır. yeter diyorum ve Gs'Nin top oynayarak kazandığı bir maç görmek istiyorum.