"system of a down dinleyebilen türk" değilim ben, dinlemeyen bir türk'üm. soad'ı dinlemiyorum çünkü adamların davul partilerini ve gitar tonlarını sevmiyorum, vokalistlerinin sesini de çok itici buluyorum. mğziklerinin bir bütün olarak öyle çok ahım şahım bir halleri yok. bu kadar.
efendim? birisi anama sövse oturup "vay be kardeşim ne güzel brutal atıyorsun tam anama sövdüğün yerde " diyeceğimi mi soruyorsun?
aahh, ah...
değiştiremeyeceğimiz bir gerçektir bu adamların bir müzik topluluğu olduğu. ne kadar hoplasakda zıplassak da yırtınsak da SOAD bir müzik grubudur ve siyasi açıdan asla kaale alacağım bir yayın organı değildir. Grup elemanları birer müzisyendir. ama iyidir ama kötüdür, müzisendir sonuçta. ancak bir aydın veya bir gazeteci değillerdir, bir siyasetçi hiç değlllerdir. Bu yüzden siyasi olarak söyledikleri hiç umurumda değil. Onlara bir eleştiri getireceksem bu siyasi değil müzikal bir eleştiri olmalı. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi zaten siyasi olarak kaale alacağım bir kurum-kuruluş değilller. zaten provokatörlük yapıyorlar bir de onları dikkate alıp bu yönlerini tanıyacak mıyım?
SOAD bir müzik grubu için fazla siyasi ideoloji taşıyor ve bu ideolojiler çoktaaan grubun müziğinini önüne geçmiş vaziyette. "müziğin içinde siyaset olmaz" safsatalarını geçiyorum zira bal gibi olur. Müzik enstrümental olmadığı sürece sözlerinde içerdiği edebi ürünler vardır ve bunlar da pekala siyasi içerikli olabilir. Yeter ki grup en nihayetinde bir müzik grubu olduğunu unutmasın ve müziği ikinci plana atmasın. işte SOAD en başından beri müziği ikinci plana attığı için ve bu siyaset olayını da "bilimsel eleştiri" değil de provokatif saldırganlıık düzeyinde yaptığı için en başından beri kaybetmekte benim gözümde. Bu açıdan sonsuza kadar tarafımca eleştirilicek.
Gelelim şu vatan hainliği mevzuna...
Neymiş, birisi anama küfür etse durup "ne güzel sövüyo anama" der miymişim. ya, bütün samimiyetimle söylüyorum, aşın bunları. aşın artık.
Küfür etmek, yani faşizm her zaman en zayıf iradelerin silahlarıdır. Bunu yapan insanın özgüveni, gücü bellidir kanımca, çünkü küfür etmekten başka yapacak birşeyi yoktur. Küfür yedikten sonra onun gözlerine özgüvenle bakıp gülümsemek.... inanın bundan daha manidar, daha anlamlı ve erdemli bir bakış az vardır dünyada. iradeli, kendine güvenen, meydan okuyan bir bakış... Basit bir ilkokul mantığı ile; "sen öyle dedin diye öyle mi olacağım" basit, ama o kadar yoğun ki...
Neymiş? soad ülkemizde dinlenmemeli, ona ait bütün yayınlar toplatılmalı imiş...
işte burada gerçekten sinirleniyorum. Ulan klavyesi ve zekası çok sivri arkadaşım, o çok karşı çıktığın Holy Mountains'in sözleri dünyanın dört bir yanında cirit atarken sen gelip bunların Türkiye'de görülmesini yasaklıyorsun, üstelik düşünce özgürlüğüne tecavüz ederek. Bu mudur sizce çözüm? Dünyanın dört bir yaınndan insanlar Ermeni meselesi hakkında tamamen yanlı düşüncelerden etkilenirken sen ne yapıyorsun, ülkende onların yayınlarını yasaklıyorsun. Sonra da beni hainlikle suçlayıp kendini de "en azından klavye başında vatan kurtarıyor sayıyorsun. On numara, alkış!!!!!
Eğer gerçekten bu konuda ülkene faydalı olmak istiyorsanız, kurarsınız organizasyonnuzu, dünyanın en baba forumlarına gidersiniz birlikte, kanıtlarınızi savlarınız ve teorileriniz ile işte o zaman "en azından klavye başında" ülkenize faydalı olursunuz. ülkemizde SOAD ile alakalı tüm yayınları sansürlemek ve gruba "yok" muamelesi yapmak bizi nereye vardırır, ne kazandırır? paranoyaklığımızı dosta düşmana göstermekten başka.
Bunları söyleyince vatan haini oluveriyoruz birden, beddualar, tükürükler yüzümüzde patlıyor.
Eğer bunları dile getirmek vatan hainliği ise;
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
Ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor ...