karganın tek başına gitmeyi seçmesinin iki sebebi vardı. birincisi işin tehlikeli olması ki o bölge hem coğrafi olarak hem de tuzak kurmaya müsait olması ve hamle yapılmasının kısıtlıydı. ikincisi ise kendini sınamak istemesi ve yeni yeteneğinin ne olduğunu keşfetme isteğiydi...
uçurumun kenarından dar patikada ilerledi. ayağının altından taşlar yuvarlanıyordu. en iyisi uçmak ama bu seferde görülme ihtimali artacaktı. ne yapacağına karar veremezken son baştığı kaya yerinden oynadı ve boşluğa düşmeye başladı. tam artık dönüşü yok kanat çırpmalıyım derken bir şey oldu. keşke demişti içinden keşke daha görünmeden yaklaşabilecek kadar küçük olsaydım. işte o anda boyutları ufalmaya başladı kolları kanatları ile birleşiyordu bir kaç saniye içerisinde kanatlı bir insanken küçük bir karga haline dönüştü.anaaaaaaa demekki eskinin sihriydi bu ve kendisine ödül olarak verilmişti. demekki bu yolculuk sadece çocukların bulunması ile sonuçlanmayacaktı bir yandan da kendisini bulacaktı. eskisi kadar korkmamaya başladı bundan. eskinin hep kötü olmadığını iyiliklerin de oludğunu umdu... sonra süzülerek ağaçların arasına daldı hiç bir simurg bir karganın aslında bir savaşçı olduğunu anlayamazdı. simurgların toplaştığı yere geldi. en bi başları olan kişi mürüktü.devamlı burnu aktığı için bu ismi almıştı... karga planları iyice dinledi tahmin ettiği gibi oluyordu herşey ama, sayıca tahmininden kalabalıklardı. saldırı yarım gün sonra başlamış olacaktı...
karga arkadaşlarına yeni yeteneğini gösterip göstermemekte tereddüt etti. bu dğerleri için korkutucu olabilirdi ama, ne olursa olsun onun yoldaşıydılar.forint gibi amaçsız değillerdi. hem güzel de bir sürpriz olurdiye düşündü. tavernaya geldiğinde cinonun eğitim verdiğini hidrojenin 5 tane iri yarı adam bulduğunu gördü.şahmaran adamlarını hazırlıyordu.ayrıca tavernanın arkasında hiç görmediği kadar çok yılan toplanmıştı...
bu arada yeşillen şakayıkı öpüşürkene yakaladı ama, bu yolculuktaki en güzel şey onların masum aşkıydı.baybarsı gördü birilerine bişi anlatmaya çalışıyordu. sonra geri dödü ve bir adım atıp tam arkasındaki ağaca tosladı. sakar şey diye güldü karga. sayıca az olmalarına rağmen arkadaşları daaha kararlıydı ayrıca savunma avantajı kendilerindydi. şahmaran pencere ve çatılara okçular yerleştirdi. hendeği aşmak zaten zordu aşanlarda okçuların hedefi olacqktı. bu savunanların az olmasına rağmen avantajlı olmalarını sağlıyordu. ayrıca diğer yoldam kimse gelemezdi zira karga istemeden yolu ortadan kaldırmıştı...
enterazanı gördü. çok tatlı küçük şirin bir periydi... eline iğne büyüklüğündeki kılıcını almış. kendince savaş talimi yapıyordu. savaş zamanı hep çantasında saklamıştı çünkü zarar görmesini istemiyordu ama, enterzan korkusuzdu, boyundan çok daha büyük bir cesarete saipti. bir an soluklanmak üzere durmuş olan enterezanın yanına gitti ve tekrar kendi şekline büründü...
