Hollanda'yı 3-0 yenen , 2015'i namağlup kapatan , özel maçta ingiltere ile kafa kafaya oynayan milli takım motivasyonuyla çıkmıştık euro 2016'daki ilk sınavımıza ve kimle konuşsam milli takımdan çok ümitli ve Hırvatistan maçından da en az beraberlik beklentisi içindeydi.
Açıkçası kamuoyunun beklentisi gerçekleşmedi ama benim için sürpriz yoktu. Hırvatistan'a sadece yenilmedik. Neredeyse rakip kaleye gidemediğimiz , 2 topun direklerimizden döndüğü ve Hırvatlar'ın sayısız gol kaçırdığı maçta tarihi farktan ucuz kurtulduk.
Millet olarak futbolu çok sevdiğimiz bir gerçek fakat çok bilmediğimizi de kabul etmek gerek. Maçı izlediğim yerde 90 dakikanın sonundaki genel serzenişler milli takımımızın bir köy takımına yenildiği yönündeydi. Real Madrid , Barcelona , Juventus , inter , Fiorentina , Napoli ve Monaco'da futbol oynayan oyunculardan kurulu Hırvat takımı için köy takımı ifadesini duymak maç öncesinde oluşan büyük beklentiyi anlamak için yeterliydi.
Kabul etmemiz lazım ki bu futbolla Hırvatistan karşısında yapabileceğimiz hiçbirşey olamazdı. Arda ve Hakan Çalhanoğlu'nun sahada hayalet gibi dolandığı , Selçuk inan ve Ozan Tufan'ın hangi yeteneklerinden dolayı sahada olduğu bilinmeyen bir Milli Takım en fazla bu kadarını yapabilirdi. Ve yine ekleyelim ki sahaya bu kadro çıkarsa ispanya karşısında da durum pek farklı olmayacak.
Mehmet Topal orta sahaya , Ozan ve Selçuk kulübeye
Bugün sahanın en çok saç baş yolduranlarından birisi de Ozan Tufan'dı. Modric'in şutunda saçlarını düzelterek yaptığı ağır koşusu ya da Gökhan'ın ortasında çok müsait pozisyonda yaptığı berbat kafa vuruşu için değil. Maç genelinde sahada yoktu. Modric , Rakitic , Brozovic karşısında ezildi. Selçuk inan da ondan farklı değildi. izlanda'ya attığı frikik golünün kredisini artık bitirdi. Selçuk ve Ozan'ı gördükten sonra şunu çok daha net söylebiliriz ki Mehmet Topal-Oğuzhan Özyakup ikilisi bizim için olabilecek en ideal ikilidir. Oğuzhan , Atiba ile yakaladığı uyumu Mehmet ile de yakalayabilirse ispanya maçı için puan hayali kurabiliriz. Ama Fatih Terim bildiğimiz inadına devam ederse ispanya maçının sonucu Hırvatistan maçından daha acı olacaktır.
Bu futbolun ardından ancak 4 grup üçüncüsünden biri olarak çıkabilme ihtimali üzerinde durmak gerek. Dileyelim ki Çekler bizden de daha kötü bir durumda olsun da son maçta kazanabilelim. ispanya maçını elbette kafada silmiş değilim ama dediğim gibi bu orta sahayla imkansıza yakın.
Büyük fanteziler peşinde koşmaya gerek yok. Emre Mor ve Volkan Şen girdikten sonra takım topu ileriye daha iyi taşıdı. Bana göre Emre aradaki 10 yaş farka rağmen Volkan'dan daha olgun bir futbol oynuyor. Perisic'e yaptığı hareketten dolayı Volkan oyundan atılabilirdi. Şanslıydık ki hakem farketmedi. Emre çok daha sakin. Bu yüzden ilk tercihim Emre Mor. Volkan da sakin kalabilmesi şartıyla kullanabileğimiz en iyi alternatif.
Orta sahada Mehmet-Oğuzhan önlerinde de Arda-Hakan-Emre Mor bu 23 kişiyle oluşturulabilecek en iyi orta saha hattıdır. Ozan ve Selçuk ile sahaya çıkmak , ispanya karşısında zaten çok az olan şansımızı daha maç başlamadan bitirmek olur.
Son olarak , biz bitti demeden bitmez gibi saçma sapan sloganlardan kurtulup ne olduğumuzu bilerek oynamalıyız. Umarım bu mağlubiyet Milli Takım'a da iyi bir ders olmuştur. Bazı şeyler hiç değişmiyor ne yazık ki. Millet olarak futbolda kendimizi Brezilya , Almanya , ispanya seviyelerinde görmeyi bırakıp gerçeklerle yüzleşelim bi zahmet.
--spoiler--
