sözlük yazarlarının fakirlik anıları

entry258 galeri
    204.
  1. Hafta sonu okulda halk oyunu seçmeleri olacakmış. Saat 11' de. ilkokul 5. Sınıftayım. Salonda kanepede yatıyorum. Annem sobayı yakmış terli uyanıyorum Cumartesi sabahı. Yere kuruluyorum. Bacaklarımı kırmızı kareli sofrabezi altına alıyorum, büyük alüminyum tepside kahvaltımı yapıyorum. Trt' den saate bakıyorum, 11' e gelmek üzere. Sofradan kalkıp camdan okul bahçesine bakıyorum. Sınıftaki arkadaşlarım hemen de gelmişler. Annemin yatak odasına gidip kocaman kahverengi gardolabında benim kıyafetlerim için ayrılmış bir bölmesinin kapağını açıyorum. Beyaz boğazlı kazağımı ve yeşil süveterimi giyiyorum. Altıma da külotlu çorap ve kahverengi, ispanyol paça, kadife pantolonumu giyiyorum. Bir şey fark ediyorum, Pantolonun fermuarı bozuk, kapanmıyor namussuz. Sinirden kızarıyorum. Giyecek başka pantolonum da yok. Anneme söylüyorum, başından savıyor. Küfür o zaman aşıyor edebimi işte. Çaresiz aynada süveterimi çekeleyerek süveterle kapatmaya çalışıyorum açık dükkanı. Çekip gidiyorum okul bahçesine. Her şey yolunda, süveterim gizliyor utancımı. Dans hocası geliyor uzun bi' adam adı okşan. Kikirdiyoruz. Bir kaç hareket gösteriyor ve başlıyoruz çalışmaya. Suratımı tekrar bir 'şimdi sıçtık kırmızısı' kaplıyor. kollarım diğer kolların ivmesiyke yukarı kalkıyor. kaldırmamak için direniyorum. Süveterimi çekiştiriyorum. O zulüm bitiyor nihayetinde. Sınıfımın kızları bana bakıp gülüyor. Yine kırmızı... Biri beni kantin kenarına çağırıp fermuarıma bakıyor. Bense o an hayal gücümün ürettiği en iyi yalanı döküyorum suratlarına; "erkek kardeşimle kıyafet denemesi yaparken pantolonumu Zorla giydi ve fermuarını yırttı."
    "neden başka pantolon giymedin?" sorusunuysa hiç beklememişim. Bi' bahane/yalan bulamıyorum. Gülüşmelerin uğultusu dinliyorum.
    9 ...